Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2557
Karar No: 2017/10513
Karar Tarihi: 14.12.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2557 Esas 2017/10513 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/2557 E.  ,  2017/10513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... ... Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ...33. İş Mahkemesi

    A) Davacı İstemi:
    Davacı, 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile ölüm aylığının yeniden bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabı:
    Davalı ... vekili özetle; davanın esastan ve usulden reddini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk derece Mahkemesince; “Davacının son ikamet adresindeki abonelik kayıtlarının davacı adına olduğu tespit edilmiş, davacı ve boşandığı eşinin adreslerinin 2007 yılından sonra farklılaştığı, aynı sandıkta oy kullanmadıkları belirlenmiştir. ... Müdürlüğü tarafından yapılan araştırmada da davacının oğlu ile birlikte yaşadığı tespit edilmiştir.
    Davacının boşandığı eşi ... Tom"un işyerinde ikamet adresi olarak davacının adresini ve telefon numarasını bildirmiş ise de özellikle müşterek çocukları ... Tom"un babasının trafik kazası geçirmesi nedeniyle iletişim kurmak için annesinin adresini verdiğini beyan ettiği, dosyaya sundukları ... raporunda 2013 yılında kırık tedavisi gördüğü, 2013 yılı Nisan ayındaki trafik kazası olayından sonra 26/09/2013 tarihli işe alım formundaki adresin davacı adresi olmasının tanık anlatımı da dikkate alındığında birlikte yaşama olgusunun tek başına kanıtı olmayacağı kanaatine ulaşılmıştır.
    Tanık anlatımlarına, adres hareketlerine, ... araştırmasına göre davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşamadığı kanaatine ulaşılmıştır. Komşu binadan dinlenen adını vermeyen yaşlı teyze beyanı ile birlikte yaşama olgusunun varlığını kabul etmek davanın niteliği ile de bağdaşmaz. Kaldı ki mahkememizce toplanan deliller birlikte yaşamayı doğrulamamıştır.” gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile babası ... Yamaç"dan almakta olduğu ölüm aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline, davacının kesilen aylıklarının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.İstinaf Başvurusu ;
    Davalı ... vekilince ; Davalı ... vekili;Kurum denetmeni tarafından düzenlenen 11.12.2013 tarihli inceleme- araştırma raporunun, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu ispatladığını, davacı ile eşinin boşanma tarihinin 2003 olup tam 10 yıl sonra davacının eşinin 2013 tarihli işe alım formunda avacının ikamet ettiği evin adresini yazdığını, aynı şekilde iş sözleşmesinde de davacının da adresi olan "... Mah. 1976 Sok. ... Apt. No:27 K:1 D:1 ..." adresini bizzat kendi el yazısı ile yazdığını, bunlara rağmen davacı tanıklarının beyanları esas alınarak hüküm kurulmuş olmasının hukuka aykırı olup bu nedenle istinaf talebinin kabulü gerektiğini,ayrıca Yürürlükte olan mevzuat hükümleriyle, dava konusu talep ile ilgili olarak, Kurum görevlendirilmediğinden Kurumun davada hasım gösterilmesinin uygun olmadığı, konu ile ilgili olarak görevlendirilen ... ... ... Bakanlığıdır. 633 sayılı ... ... ... Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde kararnamede 6518 sayılı kanun ile yapılan değişiklikler ile davacının talepleri karşılanabilmesine ilişkin diğer ilgili mevzuatın bunun göstergesi olduğunu, bu sebeple, davanın Kuruma husumet yöneltilemeyeceğinden reddi gerekirken kabul edilmiş olmasının yasaya ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek ilk derece kararının bozulmasını talep etmiştir.
    D) ... Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, 2003 yılında eşinden boşanan davacının, 5510 sayılı Kanunun 56. Maddesi kapsamındaki düzenlemede öngörüldüğü şekilde, eski eşi ile fiilen birlikte yaşamadığının belirlendiği, dolayısıyla Kurumun 1996 yılında vefat eden babasından, 2003 yılında bağlanan aylığı kesme ve borç çıkarma işleminin yerinde olmadığı anlaşılmakla, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    E) Temyiz:
    Davalı ... vekili; istinaf başvurusundaki gerekçelerini yinelemiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Dava; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile ölüm aylığının yeniden bağlanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
    Hüküm, davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.
    Davanın, yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı ... ... Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada: “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Düzenleme ile ölen sigortalının kız çocuğu veya dul eşi yönünden, boşanılan eşle boşanma sonrasında fiilen birlikte olma durumunda, ölüm aylığının kesilmesi ve ödenmiş aylıkların geri alınması öngörülmektedir. Buna göre, daha önce... ... kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir veya aylık kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiştir.
    Anılan maddenin gerekçesinde de açıklandığı üzere, düzenleme ile hakkın kötüye kullanımının olası uygulamaları engellenmek istenmiş ve bu amacın gerçekleştirilebilmesi için kötüye kullanımın varlığı belirlendiği takdirde ilgiliyi haktan yararlandırmama; hakkın kötüye kullanılması durumunda hak sahipliğinin ortadan kalkması ve dolayısıyla gelir veya aylıktan yararlandırılmama yöntemi benimsenmiştir.
    5510 sayılı Yasa"nın 56. maddesinde oldukça yalın olarak; "eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup kanun koyucu tarafından örneğin; "sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", " hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir. Maddede, boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, gerek Kurum"ca, gerekse yargı organlarınca uygulama yapılırken, eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin/samimiliğinin araştırılıp ortaya konulması söz konusu olmamalı, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma/irdeleme ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulaması yapılmamalı, özellikle kesinleşmiş yargı organının verdiği karara dayanan "boşanma" hukuki durum ve sonucunun, eşlerin gerçek iradelerine dayanıp dayanmadığının araştırılmasının bir başka organın yetki ve görevi içerisinde yer almadığı, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda "anlaşmalı boşanma" adı altında hukuki bir düzenlemenin de bulunduğu dikkate alınmalıdır. Şu durumda sonuç olarak vurgulanmalıdır ki, boşanma tarihi itibariyle gerçek/samimi boşanma iradelerine sahip olan (evlilik birliği temelinden sarsılan) veya olmayan tüm eşlerin, maddenin yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun eylemli olarak birlikte yaşadıklarının saptanması durumunda gelirin/aylığın kesilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
    Somut olayda ; davacı ...’ın 10/01/2003 tarihinde eşi ... Tom" dan boşandığı, 1996 yılında vefat eden babası ... Yamaç"dan dolayı 07/02/2003 tarihli tahsis talebine istinaden yetim aylığı bağlandığı, ... ... Denetmeni tarafından düzenlenen 12/06/2014 tarihli ve HG/61 sayılı rapora göre davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşadıklarının tespit edildiği, bu rapora dayanılarak davacının aylığının kesilerek, Kurumca 21/10/2008-20/09/2014 tarihleri arasında ödenen aylıklar ve işlemiş faizinin borç çıkarıldığı, anlaşılmıştır.
    Ayrıca; 12/06/2014 tarihli ve HG/61 sayılı denetmen raporunda; davacının 19/08/2009 -01.09.2010 arası mernis adresi olan “... Mahallesi, 1906 Sokak No:65” adresinde yapılan incelemede 1906 sokak üzerinde 65 numaranın bulunamadığı, mahalle muhtarı ve aza ile görüşüldüğünde mahallede bu isimde kimsenin olmadığının öğrenildiği, davacının 01.09.2010 tarihinden sonraki mernis adresi olan ... Mah. 1976 sokak üzerinde yapılan incelemede; 29 numarada (eski numarası 27) yer alan ... apartmanında denetim saatinde yalnızca 1 nolu dairenin kapısını açan ... Çorbacı’nın, ...’ın bu dairede ikamet ettiğini ve yengesi olduğunu, dayısı ile görüşmediğini ve nerede olduğunu bilmediğini, kendisinin geçici olarak burada kaldığını, kuzenleri ..., ... ve ..."ın eşi ... da burada yaşadığını, denetim saatinde evde kimsenin olmadığını, tümünün işe gitmiş olduğunu, ..."ın çocuk bakıcılığı yaptığını beyan ettiği, apartmanda başka kimse olmadığı için yan apartman (31 numara ... apartmanı) önünde görülen yaşlı bir kadın (ismini ve yazılı ifade vermek istememiş) ... ve ... Tom çiftinin oğulları ile birlikte yıllardır burada oturduklarını, ..."ın çocuk bakıcılığı yaptığını, ..."in ise bir acentada ... olarak çalıştığını ifade ettiği,... Tom"un daha önce kapıcılık yaptığı "... Mah. 2030/2 Sokak... ... ... Sitesi A Blok No:2/23 ..." adresinde yapılan araştırmada dinlenen site görevlisi ...’ın; ... Tom"un ... mahallesinde yaşadığını beyan ettiği, ... Tom"un sigortalı gösterildiği ... Tur.Taş.Ltd.Şti."ne gidilerek kişinin özlük dosyasının incelenmesinde, 26.09.2013 tarihli "İşe Alım Formu ve Sözleşmesi"nde ... Tom"un el yazısı ile ikamet adresini "... Mah. 1976 Sokak ... Apt. No:27 K:1 D:1 ..." olarak belirttiği tespit edildiği (Eşinin adresi), denetmence birlikte yaşadıkları kanaatine varıldığı görülmüştür.
    Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından tanzim edilen raporun içeriği, davacı ve eşinin 2009 yerel seçimlerinde aynı okul ve sandıkta peş peşe kayıtlı olmaları, davacının 28.02.2007-19/08/2009 tarihleri arası adresinin eşinin mernis adresi olan "... Mah. 2030/2 Sokak... ... ... Sitesi A Blok No:2/23 ..." adresi olması, eşinin işyeri dosyasında bildirdiği adresin davacıya ait, denetimin yapıldığı adres olması, davacının, boşandığı eşinin yeğeniyle aynı evde yaşıyor olmasının hayatın gerçekleriyle bağdaşmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı ve eşinin boşandıktan sonra birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    O halde, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan ... Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Temyiz olunan ... Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de ... Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi