11. Ceza Dairesi 2016/8080 E. , 2018/8183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Beraat
Sanık hakkında vergi suçu ve vergi tekniği raporları ile mütalaaya uygun olarak "2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak" suçlarından açılan kamu davasında; her ne kadar sanığın beraatine karar verilmiş ise de, vergi raporlarında sanığın hizmet veya mal alım ve satımında bulunduğu mükellefler hakkında olumsuz tespitler bulunduğu ve vergi tekniği raporları düzenlediğinin belirtilmesi, gerek düzenlenen gerekse kullanılan faturalara ilişkin ödemelerin ve tahsilatların tamamının çekler ile yapılması, çekleri tahsil eden kişiler hakkında olumsuz tespitler bulunması, hesap dökümlerinde aynı gün içinde aynı tutarlı giriş çıkışların olduğunun belirlenmesi, yine satış faturalarının da mükellef kurum çalışaları veya belli başlı kişiler tarafından tahsil edildiğinin belirtilmesi karşısında, öncelikle, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, sanığın yekili olduğu şirketin 2010 takvim yılında düzenlendiği ve kullandığı iddia olunan sahte faturaların asıl ya da onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, faturaların temin edilmesinden sonra ise, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için; suça konu sahte faturaları düzenleyen ve kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairelerinden sorulması, yapılmış ise vergi raporlarının dosya arasına alınması, bu şirket yetkilileri/şahıslar hakkında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçundan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bu bağlamda vergi inceleme raporunda suça konu sahte faturalara ilişkin yapılan ödeme ve tahsilatların muvazaalı olduğunun belirtildiği de dikkate alınarak bu hususta araştırma yapılarak çekleri tahsil eden kişilerin tanık olarak ifadelerine başvurulmasından ve gerektiğinde faturaları kullanan ve düzenleyen kişi/şirket yetkililerinin faturaları hangi hukuki ilişkiye istinaden kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları hususunda dinlenmelerinden sonra sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarının ayrı suçlar olduğu, birbirine dönüşmeyeceği, ayrı ayrı hükümler kurulması gerektiği de gözetilerek, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, vergi mahkemesi kararlarına atıfta bulunarak düzenlenen yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde beraat karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.