19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/11155 Karar No: 2020/13767 Karar Tarihi: 03.11.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11155 Esas 2020/13767 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suçlu olduğu tespit edilen sanık hakkında verilen cezada yapılan temyiz başvurusunu değerlendirdi. Hüküm, 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçu nedeniyle mahkumiyet şeklinde verildi. Temyiz istemi reddedilmeden önce, mahkemenin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre hüküm uygulama yapabilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, hak yoksunluklarına ilişkin hükümlerde Anayasa Mahkemesi tarafından bazı iptaller olduğu ve bu nedenle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği vurgulandı. Son olarak, müsaderesine karar verilen nakil vasıtasının değerinin göz önünde bulundurulması gerektiği, çünkü müsaderenin hakkaniyete aykırı olabileceği belirtildi. Kanun maddeleri olarak ise, 5607 sayılı Kanunun 3/22. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi, 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve 54/3. maddesi gösterildi.
19. Ceza Dairesi 2019/11155 E. , 2020/13767 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"nın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa’nın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa"nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, 2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3-Kaçak eşyanın değeri ile müsaderesine karar verilen nakil vasıtasının değeri göz önüne alındığında, müsaderesinin 5237 sayılı TCK"nin 54/3. maddesi kapsamında hakkaniyete de aykırı olacağı gözetilerek nakil aracının iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.