11. Hukuk Dairesi 2016/8559 E. , 2018/1896 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.05.2016 tarih ve 2011/51-2016/556 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 22.420 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalılara ... Eğitim ve Yatırım İşletmeleri A.Ş’deki pay ve hisselerini sözleşme koşulları ile bedeli sonradan ödenmek üzere sattıklarını, hisse devirlerinin şirketin yetkili organları tarafından da karar altına alındığını, satın alınan pay ve hisselerin bedelinin satış günü 15/03/2009 itibarıyla şirket kayıtlarında görünen ödenmiş sermaye bedeli olduğunu, bu değerlerin şirket defterlerinde belli olduğunu, ancak bu bedelin davalılar tarafından müvekkillerine ödenmediğini, bu konuda davalılara ayrı ayrı ihtar çekildiğini, ancak davalıların ödeme yapmadıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla devredilen hisseler için her bir davalıdan ayrı ayrı 8.000 TL"nin ihtarname tarihinden aksi halde dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı itirazında bulunmuş; davacı tarafın davaya konu devir sözleşmelerinin aslını sunması gerektiğini, davacıların şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye ödemelerini yerine getirmediklerini, davacıların ortak oldukları şirketin 28/01/2009 tarihli olağan genel kurul toplantısında şirketin sermayesinin 3.000.000 TL’ye çıkarıldığını, her bir davacının ayrı ayrı şirkete ödemek üzere 600.000 TL taahhüt ettiğini, ancak davacıların anılan sermaye taahhütlerini yerine getirmedikleri için davalıları kötü niyetli bir biçimde yanıltarak sanki şirket sermayesi ödenmiş gibi devir yaptıklarını, davacıların borçlu şirketi müvekkillerine devrettiğini, müvekkillerinin 3.643.580,22 TL borç ödemesi yapmak zorunda kaldıklarını, şirketin hem borçlarının ödenmesi hem de şirketin sanki borcu yokmuş ve sermaye taahhütleri yerine getirilmiş gibi şirket ortaklarına ayrıca para ödenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı şirket ortakları olan davacıların bu şirketteki hisselerinin davalılara 15/03/2009 tarihinde adi sözleşmeler ile devredildiği, devir işleminin tescil ve ticaret sicil gazete ilanı, ortaklar pay defterine kaydı, davalıların şirket karar defterinde 01/04/2009 tarihinden sonra tescil ve ilana tabi kararlar almaları karşısısında davalıların şirketi fiilen devralmış oldukları, devir bedelinin sözleşme anında ödenmediği, hisse devir tarihi olan 15/03/2009 tarihinden önce davalıların şirkete ödeme yaptıklarına dair kayda rastlanılmadığı, şirketin ayakta duramayacak durumda olduğu iddiasının varit olmadığı, devredilen hisselerin bedellerinin davacılar tarafından sermaye paylarına göre şirkete ödenmiş olduğu, davacıların 15/03/2009 tarihli hisse devir sözleşmesinden kaynaklı davalılardan alacaklı oldukları, cevabi ihtarnamelerde bu bedellerin ödenmeyeceğinin belirtildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı ..."in davalı ..."tan 8.000,00 TL, davalı ..."dan 8.000,00 TL, davacı ..."nun davalı ..."dan 8.000,00 TL, davacı ..."nun davalı ..."den 8.000,00 TL ve davalı ..."den 8.000,00 TL olan alacağının her bir alacak bakımından ihtarnamelerin tebliğ tarihinden (tebliğ yapılamayanlar bakımından dava tarihinden) itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan ayrı ayrı tahsiline, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacıların fazlaya dair taleplerinin, açıldığı takdirde ek davada değerlendirilecek olmasına göre davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.002,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.