9. Hukuk Dairesi 2014/34313 E. , 2016/6147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile dini ve milli bayram ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 06/01/2007 tarihinde şoför olarak çalışmaya başladığını, iş akdini haklı nedenle feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile dini ve milli bayram ücreti, fazla çalışma ücreti alacağını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 08/03/2011 tarihli dilekçesi ile istifa ettiğini, herhangi bir işçilik alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, feshin davacı tarafından 08/03/2011 tarihli fesih bildirimi ile gerçekleştirildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı her ne kadar istifa dilekçesi vermiş ise de, dosyada İş Kanunu 24. madde koşullarının oluşmadığı tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu gerekçesiyle davacının davalı aleyhine açmış olduğu kıdem tazminatı alacağı ve fazla mesai ücret alacağı talebinin reddine, dini ve milli bayram alacak talebinin kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Davalı temyizi yönünden yapılan incelemede;
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5 inci maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 427/2 maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Dosya içeriğine göre temyize konu edilen miktar 100,00 TL olup, karar tarihi itibariyle 1.820 TL lik kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin HUMK.nun 427/2, 432/4 maddeleri, uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
2- Davacı temyizi yönünden yapılan incelemede;
a) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
b) İşçinin ücretlerinin sözleşme ve yasaya aykırı olarak eksik ödenmesi, geç ödenmesi ya da hiç ödenmemesi 4857 sayılı Kanunun 24/II-e maddesi gereğince haklı fesih hakkı verir. Buna ... primlerinin gerçek ücret üzerinden ödenmemesi de dahildir. İşçinin bu yöndeki fesih iradesini açık olarak göstermesi yeterli olduğu gibi iş ilişkisini sürdürülmesi objektif olarak mümkün değilse işçi açısından haklı fesih imkanı doğduğu kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı açıkça ekonomik nedenlerden dolayı iş sözleşmesini feshettiğini açıklamıştır. Davacının ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediği sabit olduğu gibi, bu alacağın kabul edildiği ücrete göre davacının...primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmadığı da sabittir. Genel tatil ücretinin ödenmemesi, primlerin eksik yatırılması geniş anlamda ekonomik nedendir. Bu nedenlerle davacının iş sözleşmesini feshetmesi 4857 sayılı Kanunun 24/II-e maddesi uyarınca haklı nedene dayandığından kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken hatalı gerekçeyle reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.