Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10974
Karar No: 2018/10277
Karar Tarihi: 02.05.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/10974 Esas 2018/10277 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/10974 E.  ,  2018/10277 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde halen çalıştığını, davalı işyerinde çalıştığı sürede gerek TİS kaynaklı sosyal hakları ile gerekse diğer işçilik alacaklarının ödenmediğini bildirerek işyerinde yürürlükte olan TİS çerçevesinde ödenmesi gereken gece zammı, sorumluluk zammı ve giyecek yardımı ile yıllık izin, fazla mesai ve genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının tüm alacaklarının ödendiğini ve başka bir alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında dava konusu alacakların hesaplamasına esas olmak üzere kullanılan dönemsel ücret miktarlarının doğru şekilde belirlenip belirlenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda davacının ücreti dosyada bulunan son aya ilişkin bordroda yazılı miktarın asgari ücrete oranı bulunmak ve geçmiş yıllarda alınan ücretler, o dönem yürürlükte olan asgari ücretin bu orana çarpılması suretiyle hesaplanmıştır. Bilirkişinin uyguladığı bu yöntem geçmiş yıllara ait ücretlere ilişkin dosyada başka bir belge bulunmaması durumunda uygulama alanı bulacaktır. Oysa dosyada geçmiş döneme ait bir çok bordro örneği bulunmaktadır. Davalı kurum resmi daire niteliğinde olması, bordrolara itiraz olmaması ve ücret miktarı yönünden çekişme bulunmadığı da dikkate alındığında, hesaplamalarda geçmiş dönemlere ait bordrolarda yazılı bu miktarların dikkate alınması gerektiği açıktır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin hesaplamalarda kullanılan dönemsel ücret miktarlarının hatalı olarak belirlenmesi doğru olmayıp bozma nedenidir.
    3- Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Somut olayda davacı yıllık izin ücreti talebinde bulunmuş ve mahkemece bu talebin kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesinde de belirtildiği üzere dava tarihi itibarıyla davacı halen davalı işyerinde çalışmaktadır. Yıllık izin ücreti feshe bağlı bir alacak olup, iş akdi feshedildikten sonra talep edilebilir. Buna rağmen mahkemece iş akdi sonlanmamış davacının yıllık izin talebinin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirir.
    4- Taraflar arasında davacının işyerinde yürürlükte olan TİS de düzenlenen giyecek yardımı ücretinin doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Dava tarihinde işyerinde yürürlükte olan TİS in “Giyim Yardımı” başlıklı 82. maddesinde “Sendika üyesi işçilere, aşağıda miktarı belirtilmiş giyim eşyasının kendisini veya ..."tan sorulmuş 2.kalite giyim eşyasının fiyatları karşılığı olan parayı, işveren ve sendikanın onayı ile alınarak işçiye vermeyi işveren kabul eder. Yazlık melbusat Haziran, kışlık melbusat ise Ekim ayı içinde verilir. Ayrıca iki yıl miatlı ladet parke de işçilere aşağıdaki giyim eşyaları ile birlikte verilir.” hükmü düzenlenerek aynı maddenin devamında verilecek malzemelerin tür ve adedi sayılmıştır.
    Somut olayda davacıya ödenecek giyim yardımı alacağı hususunda; ilgili TİS de yazılı ürünlerin fiyatları hakkında aynı davalıya karşı açılmış seri davalara ait bir takım dosyalarda ( Örneğin ...Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/41 E. sayılı dosya) davalı Belediyece yapılmış bazı yıllara ait fiyat araştırma belgeleri olduğu, bu dönemler için belgelerde yazılı fiyatların dikkate alındığı belirtilmiştir. Bazı dönemler için ise dosyada herhangi bir belge olmadığından bahisle ne tür bir araştırma sonucu elde edildiği belirtilmeyen ve bilirkişi tarafından piyasa fiyatları olduğu bildirilen fiyatlar üzerinden hesaplama yapılmıştır. Oysa işyerinde yürürlükte olan TİS in “Giyim Yardımı” başlıklı 82. maddesinde giyim yardımının ne şekilde yapılacağı açıkça belirlenmiş olup; buna göre işçilere giyim yardımının ayni şekilde yapılmaması durumunda ..."tan bu kalemlerin 2. kalite fiyatları sorulacak ve oradan gelecek cevap üzerine belirlenecek fiyatlar üzerinden ödeme yapılacaktır. O halde yapılacak iş, Belediyece araştırma yapılmayan yıllar için ... Genel Merkezine, buradan yeterli cevap alınamaması durumunda ilgili Ticaret veya Sanayi Odasına müzekkere yazılarak TİS de yazılı ürünlerin dava konusu yıllara göre 2. kalite fiyatlarının ne kadar olduğu sorularak gelecek sonuca göre hesaplama yapılmalı ve davacıya bu alacak kaleminde yapılan ödemeler bu hesaplamadan mahsup edilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin eksik araştırma ile giyim yardımı ücreti konusunda hüküm kurulmuş olması isabetli olmayıp bozma nedenidir.
    5- Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda davacının fazla mesai ücreti tanık beyanlarına göre hesaplanmıştır. Bu hesaplamada davacıya bordrolarla yapılan fazla mesai ücreti ödemeleri dikkate alınmamıştır. Ayrıca davacının çalışmadığı genel tatil günleri ile izinli ve raporlu olduğu günlerin ise dikkate alınıp alınmadığı rapordan anlaşılamamaktadır. Bunun yerine bilirkişi tarafından hesaplama tablosunun altında davacıya fazla mesai ücreti olarak yapılan ödemelerin toplam miktarının hesaplanan miktardan mahsup edilmiş hali yazılmakla yetinilmiştir. Oysa yukarıda belirtildiği üzere fazla mesai ücretinin tahakkuk ettirildiği aylar ve davacının çalışmadığı dönemler fazla mesai hesaplamasında dikkate alınmaz. Mahkemece bu hususa dikkate edilmeksizin fazla mesai ücretinin hatalı şekilde hesaplanmış olması ayrı bir bozma nedenidir.
    6- Taraflar arasında davacının gece zammı ücretinin doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Dava tarihinde işyerinde yürürlükte olan TİS in “Gece Zammı” başlıklı 86. maddesinde, gece 20.00 ile sabah 06.00 arasında yapılacak çalışmaların %50 zamlı ödeneceği düzenlenmiştir.
    Somut olayda davacının 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme esasına göre çalıştığı belirtilerek çalıştığı günlerde 10 saat gece çalışması yaptığı kabul edilmiştir. Davalı işyerine karşı gece zammı talepli olarak açılan Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi"nin emsal 2013/19574 E. sayılı dosyada gece çalışması ücretinin ne şekilde hesaplanacağı detaylı şekilde açıklanmıştır. Buna göre; davacının 24 saat nöbet tuttuğu ve 48 saat dinlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 24 saat içerisinde 10 saat gece çalışması niteliğindedir. Ancak, gece çalışma ücreti çalışma karşılığı ödenecek nitelikte olup davacının 24 saatlik çalışmada fiilen 14 saatin 7 saatinin gece geçtiği kabul edildiğinde gece çalışmasının dinlenme süresine orantılandığında (14 saat fiili çalışmax10 gece çalışması/24 saat) 5,83 yuvarlak hesapla 6 saatinin gece çalışması olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca dosyada yapılan hesaplamada davacıya bordrolarla yapılan gece zammı ücreti ödemeleri dikkate alınmadığı gibi davacının çalışmadığı genel tatil günleri ile izinli ve raporlu olduğu günlerin ise dikkate alınıp alınmadığı rapordan anlaşılamamaktadır. Bunun yerine bilirkişi tarafından hesaplama tablosunun altında davacıya gece zammı ücreti olarak yapılan ödemelerin toplam miktarının hesaplanan miktardan mahsup edilmiş hali yazılmakla yetinilmiştir. Yapılacak iş gece zammı ücretinin tahakkuk ettirildiği aylar ve davacının çalışmadığı dönemler hesaplamada dikkate alınmamalıdır. Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeksizin gece zammı alacağının hatalı şekilde hesaplanması isabetli olmayıp bozma nedenidir.
    7- Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Somut olayda davacının 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme esasına göre çalıştığı ve tanık beyanlarına göre bu çalışma sisteminde denk gelen ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığı belirtilerek davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinin 1/3 ünde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Fakat dosyada bulunan bilirkişi raporunda bu hesaplamada davacının izinli ve raporlu olduğu dönemlerin dikkate alınıp alınmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin genel tatil ücretinin hüküm altına alınmış olması hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi