10. Hukuk Dairesi 2017/4906 E. , 2019/9743 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, sigorta primine esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki dosyada, davacı, uluslar arası nakliye faaliyetini yürüten davalı işverene ait işyerinde 02.09.2005-31.12.2008 tarihleri arasında hizmet akdine tabi tır şoförü olarak asgari ücret+ sefer primi sistemi ile çalıştığını,aylık ortalama 1,5 seferi başarı ile gerçekleştirerek sefer başına 360 Euro sefer primi aldığını, ancak ücretin esasını teşkil eden sefer prim kazancının bildirilmediğini, işçilik alacaklarının tahsili için açılan İzmir 1.İş Mahkemesinde E.2009/101 K.2009/579 sayılı dosyası üzerinden verilen mahkeme kararı ile de bu hususun tespit edildiğini, eksik yatırılan primlerin tespitini talep etmiştir.
Mahkemece; bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile davacının 02.09.2005-31.12.2008 tarihleri arasında prime esas kazançlarının 37.267,23 TL olduğunun tespitine karar verilmişse de,bozma kararına uyulmasına rağmen gereği yerine getirilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Davalı işverenin dava dosyasına sunduğu tablo ile davacıya yolluk adı altında 30.12.2005-09.12.2008 tarihleri arasında ödediğini belirttiği toplam 20.493,13 Euro (32.267,23 TL) içinde yol giderleri ve ücretten oluşmasına rağmen bu meblağın tamamının Mahkemece ücret olarak kabul edilmiş olması hatalıdır.
Dairemizin 09.02.2016 tarihli bozma kararında “... uluslar arası nakliyat faaliyetini yürüten işverene ait işyerlerinde hizmet akdine tabi şoför olarak çalışanlara yurt dışı görevlendirmelerde “sefer primi”, “sefer yolluğu”, “harcırah” adı altında işverenlerce gerçekleştirilen ödemeler, 506 sayılı Kanunun 77. maddesinde yer alan “yolluk” veya 5510 sayılı Kanunun 80. maddesindeki “görev yolluğu” ibareleriyle teknik ve somut olarak tam anlamıyla örtüşmediğinden, bu tür uyuşmazlıklar yönünden maddelerdeki kavramlar, yalnızca araca bağlı zorunlu giderler şeklinde anlaşılmalı, başka anlatımla, sigortalılara söz konusu adlar altında yapılan ödemeler içerisinden yalnızca araca bağlı zorunlu harcamalar ayrıştırılıp geri kalan tutar sigorta primine esas kazanca dâhil edilmeli, iddianın kanıtlanması konusunda 6100 sayılı Kanun hükümleri uygulanmalıdır. Buna göre inceleme konusu dosyada yer alan yazılı belgeler irdelenmeli, ödemeler değinilen kapsamda ayrıştırmaya tabi tutulmalı, belgelerin, ait olduğu çalışma dönemi bakımından yazılı delil oluşturacağı gözetilerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır....”şeklinde ayrıntılı ve yol gösterici nitelikteki bozma kararında da belirtildiği üzere Mahkemece, uluslar arası nakliyat faaliyetini yürüten işverenlere ait işyerlerinde hizmet akdine tabi şoför olarak çalışanlara yurt dışı görevlendirmelerde “sefer primi”, “sefer yolluğu”, “harcırah” adı altında işverenlerce gerçekleştirilen ödemeler, 506 sayılı Kanunun 77. maddesinde yer alan “yolluk” veya 5510 sayılı Kanunun 80. maddesindeki “görev yolluğu” ibareleriyle teknik ve somut olarak tam anlamıyla örtüşmediğinden, bu tür uyuşmazlıklar yönünden maddelerdeki kavramlar, yalnızca araca bağlı zorunlu giderler şeklinde anlaşılmalı, başka anlatımla, sigortalılara söz konusu adlar altında yapılan ödemeler içerisinden yalnızca araca bağlı zorunlu harcamalar ayrıştırılıp geri kalan tutar sigorta primine esas kazanca dahil edilmeli, iddianın kanıtlanması konusunda 6100 sayılı Kanun hükümleri uygulanmalıdır.
Buna göre inceleme konusu dosyada yer alan yazılı belgeler irdelenmeli, yukarıda belirtilen davacı işverence yapılan ödemeler değinilen kapsamda ayrıştırmaya tabi tutulmalı,söz konusu ayrıştırmanın yapılabilmesini teminen ödenen tutarların dava konusu dönemde ne kadarının yol gideri ne kadarının ücret olabileceği hususunda ilgili oda ve kuruluşlardan da alınacak veriler de göz önüne alınarak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, harç iade 11.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.