
Esas No: 2015/26651
Karar No: 2018/10273
Karar Tarihi: 02.05.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/26651 Esas 2018/10273 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup açtıkları davalarda durumun tespit edildiğini, BDDK tarafından sıklıkla bankacılık işlemlerini şirket çalışanlarına yaptırılması hususunda da uyarıldığını, müvekkilinin davalı ... Ltd. Şti."nin işçisi olarak davalı .... işlerini yaptığını, davalılar arasındaki sözleşmeye konu hizmetin genel temizlik olmasına karşın müvekkilinin bankacılık işlemleri yaptığını, müvekkilinin iş akdini haklı nedenle 04.10.2012 tarihinde feshettiğini ileri sürerek manevi tazminat (Mobbing), fark ücret alacağı, eşitlik ilkesine aykırılıktan doğan alacağı, fazla mesai, genel tatil, yıllık izin, ikramiye, temettü, prim, gece vardiyası tazminatı, kasa tazminatı, yıpranma tazminatı alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı .... vekili, davacının banka personeli olmaması sebebiyle husumet itirazları olduğunu, hizmet alım sözleşmesine dayalı hukuki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasının faraziye olduğunu, davacının diğer davalının çalışanı olmaması sebebiyle diğer çalışanlarla aynı ücret ve tazminatı alması gerektiği iddiasının hukuki olmadığını, tüm bu şartları bilerek işe giren davacının sonradan diğer davalının çalışanıymış gibi talepte bulunmasının haklı bir gerekçesi olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... İn. Tem. Tur. Ltd. Şti. vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının diğer davalı ile yapılan sözleşme gereği çalıştırıldığını, aradaki sözleşmeler gereği ihale makamı tarafından belirlenen çalışma esaslarının uygulandığını, Burakcan firmasının ihale ile temizlik işlerini üstlendiğini, davacının işi ihale kapsamında kalan diğer hizmetler dâhilinde iken 8,9,10.10.2012 tarihlerinde işe gelmediğini, 11.10.2012 tarihinde devamsızlık sebebinin sorularak bildirilmemesi halinde 10.10.2012 itibariyle iş akdinin feshedileceğinin bildirildiğini, davacının diğer davalının çalışanı olmaması sebebiyle diğer çalışanlarla aynı ücret ve tazminatı alması gerektiği iddiasının hukuki olmadığını, tüm bu şartları bilerek işe giren davacının sonradan diğer davalının çalışanıymış gibi talepte bulunmasının haklı bir gerekçesi olmadığını, mobbing iddiasının da asılsız olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerekip gerekmediği konusundadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
Somut olayda, dava kısmi alacak davası olarak açılmış ve sonuçlandırılmıştır. Davalı ... İn. Tem. Tur. Ltd. Şti. vekili, davacının ıslah dilekçesine karşı kanuni süre içerisinde zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Bu durumda, davacının hak kazandığı alacaklarının miktarının yöntemine uygun biçimde ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı def"i değerlendirilerek belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı ... İn. Tem. Tur. Ltd. Şti. vekilinin ıslah dilekçesine karşı süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı defi değerlendirilmeksizin hüküm kurulması hatalı olup bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.