10. Hukuk Dairesi 2019/4956 E. , 2019/9736 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, idari para cezasına ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı Kurum denetmeni tarafından düzenlenen 29.08.2012 tarih ve 126 sayılı rapor ile bu rapora dayalı, tüm Kurum işlemlerinin iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava, davalı Kurumda ... işyeri numarasıyla işlem gören davacı işverene ait işyerinde, 29.08.2012 tarih ve 126 sayılı Sosyal Güvenlik Denetmen Raporu ile işyerinde kimliklerinin tespit edilemediği belirtilen 10 kişi ile alt kimlik bilgileri bilinmeyen ... isimli kişi ile ...’a ait bildirimlerin hiç yapılmadığının yani işyerinde kayıt dışı çalışmaların tespitine ilişkin raporun iptaline dair olup davada tartışılması gereken husus rapor ile tespit edilen çalışmaların fiilen var olup olmadığıdır. Dolayısıyla, Mahkemece sadece rapor kapsamında tahakkuk ettirilen idari para cezalarının Manisa 1. İdare Mahkemesinin E. 2013/483-484 ve 485 esaslara kayden açılan davalar sonucunda iptaline karar verildiği gerekçesiyle başkaca araştırma yapmadan davanın kabulü isabetsizdir. Zira idari para cezalarının iptali, fiili çalışmanın varlığının tespiti açısından bağlayıcı ve belirleyici değildir.
Buna göre Mahkemece, davacının iddiasının araştırılması yönünden; sigortalılarla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar davalı Kurumdan ve davacı işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve sigortalıların çalışmalarını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyalarının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, ayrıca iptali istenen tutanak ve rapor nedeni ile Kurumun yaptığı başka işlem var mı araştırılmalı, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre, karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.