
Esas No: 2019/11282
Karar No: 2020/11406
Karar Tarihi: 11.11.2020
Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/11282 Esas 2020/11406 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında; CMK."nun 223/2-a maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan sanık ve suça sürüklenen çocuğun ayrı ayrı beraatlerine ilişkin hükümler katılan kurum vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Olay tarihinde yaşı küçük olduğu için nikahı yapılamayan suça sürüklenen çocuğun 6.5 aylık hamile olduğu ve kanamasının geldiği, sosyal güvencesinin olmaması nedeniyle sanığın sosyal güvencesinden yararlanması hususunda sanık ile aralarında anlaştıkları, bunun üzerine sanığın kimliğini eltisi olan suça sürüklenen çocuğa verdiği, suça sürüklenen çocuğun önce Edremit Devlet Hastanesine başvurduğu, hastaneye sanığın kimliği ile kayıt yaptırıp tedavi görüp buradan kendi isteği ile ayrılarak Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesine geldiği, burada hastaneye yine sanığın kimliği ile kayıt yaptırıp yatarak tedavi görüp, ölü doğum yaptığı, hastaneden çıktığında da sanık adına yazılan reçetedeki ilaçları alarak kullandığı, bu suretle sanık ve suça sürüklenen çocuğun kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık ve suça sürüklenen çocuk savunması ve tüm dosya kapsamına göre; dolandırıcılık suçundan bahsedebilmek için oluşturulan hilenin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte olması ve mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldırılması gerektiği; dolayısıyla yetkililerce gerekli denetleme yapılmış olsa idi, gerçekte hastanede tedavi olan şahsın sanık değil, suça sürüklenen çocuk olduğunun tespit edilebileceği ayrıca sosyal güvencesi olmayanların sağlık giderlerinin devlet tarafından karşılandığı ve bu nedenle herhangi bir zararın söz konusu olmadığı anlaşılmakla, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin sanığın beraatine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan kurum vekilinin sanık ve suça sürüklenen çocuğun suç işleme kastıyla hareket ettiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükümlerin ONANMASINA, 11.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.