4. Hukuk Dairesi 2015/16488 E. , 2016/6498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 07/05/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız şikayet nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirketin kendisi hakkında elektrik enerjisi hakkında hırsızlık ve mühür bozma suçlamasında bulunarak şikayetçi olduğunu, açılan kamu davasında ise beraatine karar verildiğini belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ise, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava dilekçesinde, istenen tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, faiz istemi konusunda talep olmasına rağmen hüküm kurulmamıştır. Şu durumda, mahkemece, davacının faiz talebi konusunda karar verilmesi gerekir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
a-)Davacı, davalı şirketin haksız şikayeti sonucunda hakkında ceza davası açıldığını, psikolojisinin bozulduğunu, hastaneye gidiş gelişlerinden dolayı çalıştığı iş yerinden aldığı izin ve vizite nedeniyle prim verilmediği ve alınan muayene katkı payları nedeniyle maddi zarara uğradığını, ayrıca eşinin üzüntüsünden bebeğini düşürdüğünü, bu olay nedeniyle de maddi harcamalar yaptığını belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Her ne kadar mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş ise de, davacının kendisi için ve eşinin bebeğini düşürmüş olması nedeniyle eşi için yapmış olduğu harcama ve diğer maddi zarar kalemlerinin davaya konu şikayet sonucunda açılan ceza davası nedeniyle meydana geldiği hususu ispatlanamamıştır. İspatlanamayan maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü yerinde olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
b-)Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi ( 818 sayılı BK 49. maddesi ) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda, olay tarihi, olayın gelişim biçimi ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
c-)Mahkemece, yargılama sırasında taraflarca yapılan masrafların liste halinde dökümünün kararda gösterilmesi gerekirken nasıl hesaplandığı belli olmayan yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına, (3-a, b ve c) bentlerinde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.