Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1298
Karar No: 2017/2110
Karar Tarihi: 01.03.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/1298 Esas 2017/2110 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, kasten yaralama ve tehdit suçlarından dolayı 2000 TL ve 500 TL adli para cezaları ile cezalandırılmıştır. Ancak, sanığın mükerrir olması nedeniyle cezası infaz rejimine göre çektirilecek ve kanun yararına bozma istemi yapılacaktır. Kanun yararına bozma istemi, yerel mahkeme kararında yasa yolu bildiriminin yanıltıcı olduğuna dair görüş bildirmiştir. TCK'nin 86/2, 106/1-2, 62/l (iki kez) ve 52. (iki kez) maddelerinde belirtilen ceza kuralları uygulanmıştır. Ayrıca, TCK'nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümleri uygulanamayacak şekilde karar verildiği belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi         2017/1298 E.  ,  2017/2110 K.

    "İçtihat Metni"


    Kasten yaralama ve tehdit suçlarından sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 106/1-2. cümle, 62/l(iki kez) ve 52.(iki kez) maddeleri uyarınca 2.000 ve 500 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 58/6. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Datça Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2016 tarihli ve 2015/236 esas, 2016/419 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 23.12.2016 tarih ve 2016/11559 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 10.01.2017 tarih ve 2016/402343 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre,
    1) Mükerrir olan sanığın üzerine atılı kasten yaralama ve tehdit suçları nedeniyle hakkında uygulanan 5237 sayılı Kanun’un 86/2. ve 106/1-2. cümlesi maddelerinde hapis veya adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü cihetle, 5237 Kanun’un 58/3. maddesindeki “Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezası hükmolunur.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında her iki suç nedeniyle adli para cezasına hükmedilmesinde,
    2) Sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmesi karşısında Türk Ceza Kanunu"nun 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 ve 310.maddelerinde düzenleme altına alınan “kanun yararına bozma” olağanüstü yasa yoluna başvurulabilmenin ön koşulu, karar ya da hükmün istinaf yada temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş olmasıdır. Olağan kanun yoluna müracaat olanağının devam ettiği hallerde, bu kanun yoluna başvurulması mümkün değildir.
    Yerel mahkeme kararındaki yasa yolu bildiriminde, TCK’nin 58. maddesinin uygulanması nedeniyle temyiz yeteneği bulunan hükmün kesin nitelikte olduğu belirtilmek suretiyle sanık yasa yoluna başvuru hususunda yanıltılmıştır.Yerel mahkemenin, bu eksikliği gidermek için yasa yolunun türü, süresi, mercii ve başvuru şeklini gösterir meşruhatlı tebligat ile kanun yoluna başvurma hakkına sahip bulunan sanığı bilgilendirmesi gerekmektedir. Böyle bir bilgilendirme yapılmadığından, yapılan bildirimin geçerliliğinden ve buna bağlı olarak da verilen kararın kesinleştiğinden söz edilemez.
    Datça Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2016 tarihli ve 2015/236 esas, 2016/419 sayılı kararı temyize tabi olduğu halde, yerel mahkeme hükmünde “kararın kesin nitelikte olduğu” belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/11/2010 gün ve 2010/5-237 esas, 2010/242 karar sayılı ilamında da, kesin nitelikte adli para cezasının yanında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/6.maddesinin uygulanması nedeniyle kararın temyiz yeteneği bulunduğu halde, kesin nitelikte bulunduğunun gösterildiği hükümde, temyiz yasa yoluna başvuru imkanı mevcut olduğundan, yanılgılı uygulamayı gideren meşruhatlı tebligat yapılmadan kararın kesinleşemeyeceği kabul edildiğinden, 5271 sayılı CMK"nin 309/1. maddesine göre, kesinleşmemiş kararlar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceğinden, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma talebinin REDDİNE; 01.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi