Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2196
Karar No: 2013/3441
Karar Tarihi: 28.05.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2196 Esas 2013/3441 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, dava dışı şirketleri temsilcisi olarak bulunarak yapılan ödemelerden dolayı kişisel sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında tartışma yaşanmıştır. Mahkeme, Türk Ticaret Kanunu’nun 540 ve 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince, temsilci tarafından yapılan hukuki işlem ve ödemelerin temsil olunan şirkete intikâl ettiğini belirtmiştir. Davacılar tarafından, davalıya yapılan ödemelerin uyuşmazlık konusu sözleşme nedeniyle dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmenin uygulanamamasından doğan istirdat talebi de ancak sözleşmenin tarafları arasında söz konusu olabilir. Mahkeme, açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini hatalı gerekçeyle kabul etmiş ve kararın bu nedenle bozulması gerektiğine karar verilmiştir. Bu durumda davalının temyiz itirazlarının kabul edilerek, kararın davalı yararına bozulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 540 ve 542/II. maddeleri ve 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 32. maddesi, bu kararda açıklayıcı şekilde yer almaktadır.
15. Hukuk Dairesi         2012/2196 E.  ,  2013/3441 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, 07.01.2007 tarihli "Ön Sözleşme" uyarınca yapılan ödemelerin istirdaden tahsili amacıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacılar vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili 07.01.2007 tarihli sözleşme gereğince, dava dış... ve .... şirketlerine ödenmek üzere, bu şirketlerin temsilcisi olan davalıya 215.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak asıl sözleşmenin imzalanıp, gereklerinin yerine getirilmediğini ve davalının da gönderilen bedeli şirket hesaplarına aktarmayarak uhdesinde bıraktığını, talep üzerine yapılan ödemelerin iade edilmemesi nedeniyle girişilen icra takibine de itiraz edildiğini ifade ederek itirazın iptâli ve takibin devamı isteminde bulunmuştur. Davalı vekili ise sözleşmede kendilerinin değil, temsilcisi olunan şirketlerin taraf olduğunu, kendilerinin şirket adına sözleşmeyi imzaladığını belirterek davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Ödemelere dayanak teşkil eden 07.01.2007 tarihli sözleşme dava dışı .... ve... ile dava dışı .... ve davacılardan .... arasında düzenlenmiştir. Bu sözleşmeyi ... ve ... adına yönetim kurulu başkanı davalı ..., .... adına ... ve..., davacı ... Org. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına ise davacılardan ... imzalamıştır. Sözleşmede şirket temsilcilerinin kişisel sorumluluklarına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi bu kişilere yüklenmiş bir edim de yer almamaktadır.
    Sözleşme kapsamında, davacı şirket tarafından, davalı temsilcinin banka hesabına sözleşme nedeniyle yapıldığı da belirtilmek suretiyle ödemeler yapıldığı ihtilâf konusu değildir. Taraflar arasındaki temel ihtilâf, dava dışı şirketleri temsilen uyuşmazlık konusu sözleşmeye imza atan davalının bu sözleşme nedeniyle dava dışı şirketlere teslim edilmek üzere, kişisel hesabına yapılan ödemelerden dolayı kişisel sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

    Subjektif bir hakla ilgili, davalı olarak ancak kendisinden bu hak istenebilecek gerçek ya da tüzel kişi hakkında dava açılabilir. Türk Ticaret Kanunu’nun 540 ve 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 32. maddesi hükmü gereğince, temsilci tarafından yapılan hukuki işlemlerden doğan hak ve borçlar ile temsilciyle şirket adına yapılan işlemlerden doğan hak ve borçlar temsil olunan şirkete intikâl eder. Türk Ticaret Kanınu"nun 542/II. maddesi hükmü uyarınca da; görevlerinin ifası dolayısıyla temsilcilere yapılmış olan ödemelerden temsilcilerin kendileri değil, temsil ettikleri şirketler sorumludur.
    Somut olayda davacılar tarafından, davalıya yapılan ödemeler, davalının, dava dışı şirketlerin temsilcisi olması nedeniyle yapıldığından, dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmenin uygulanamamasından doğan istirdat talebi de ancak sözleşmenin tarafları arasında söz konusu olabilir. Mahkemece açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davacılara, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 28.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi