9. Hukuk Dairesi 2014/33525 E. , 2016/6124 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, işe iade davasını kazanan davacının davalıya işe iade edilmesi talebi ile başvurmasına rağmen davalı tarafından iş koşulları, nerede çalışacağı, ne kadar maaş alacağı dahi belirtilmeden kötü niyetli ve samimiyetsiz olarak davacıya işe başlama daveti gönderildiğini, davalıların müvekkilini işe başlatmadığını ileri sürerek boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı İstanbul Ulaşım Şirketi vekili, davacıya iş gösterildiğini, davacının gösterilen işe başlamadığını, davacının kendi müvekkilinin değil Bilge Şirketi"nin işçisi olduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Bilge Şirketi vekili, davacıya işe başlaması için davet gönderildiğini, davacının şirkete hiçbir zaman gelmediğini, hiçbir şekilde de iletişim kurmadığını ve işe başlamadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, her ne kadar davacı işe davet edilen ihtarnamede eski işine başlatılacağı, özlük haklarının da aynı olacağı konusunda bir açıklık bulunmadığından işe başlamadığını iddia etmiş ise de; davalı işverenin aynı şartlarda aynı işe başlatıp başlatmayacağının belli olmadığı, Yasalarda işe davet yazısında böyle bir açıklama yapma zorunluluğu getirilmediği, davalıların eski işe aynı şartlarda işe başlatıp başlatmayacağının ancak davacı işe başvurduğu zaman anlaşılabileceği, davacının işe başvurmadan kendisini eski işine aynı şartlarda başlatmayacaklarını bildiği için baş vurmadığını öne süremeyeceği, bunu ancak baş vurduğu zaman anlayabileceği, bunu anlamak için işyerine gidip işe başlamak için geldiğini belirtmesinin yeterli olacağı, çok zor olmayan bu eylemi yapmadan davacının işe baş vurmamasının işe başlamakta samimi olmadığını ortaya koyduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta kesinleşen feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, kesinleşmiş kararın tebliğinden sonra 10 iş günü içinde davalıya işe iade talebi ile davacı başvurmuştur. Davalının da işe davet yazısı ile davacının işe başlamasını kabul ettiğini bildirmiştir. Uyuşmazlık, davalının işe davetinde samimi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Objektif iyiniyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen madde, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanılmasını yasanın korumayacağını belirtmiştir. Keza 6100 Sayılı HMK.’un 28/1 maddesine göre “Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar”. Tarafların iyiniyeti veya kötüniyeti(Y. İBK. 14.2.1951 gün ve 17/1), taraflarca ileri sürülmese dahi dosyadan anlaşıldığı takdirde hakim resen dikkate alacaktır(Y. HGK. 21.10.1983 gün ve 1981/1-30 E, 1983/1000 K).
Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması ve işverenin sözleşme ile kararlaştırılan nakil veya başka yerde görevlendirme yetkisini saklı tutan kuralın da objektif iyiniyet kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.).
Aynı şekilde işverenin işe davete dair beyanının da ciddî ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. İşe davetin davacıya tebligat mevzuat hükümlerine uygun yapılması gerekir.
Kural olarak işçi, geçersizliği tespit edilen fesih tarihinde çalıştığı işyerinde ve işte işe başlatılmalıdır. İşçiye önceki koşulların tam olarak sağlanması ve aynı parasal hakların ödenmesi gerekir. Hatta, yargılama sürecinde işçinin mahrum kaldığı ancak emsali işçilere sağlanmış olan ücret artışlarından da işçinin yararlandırılması gerekir.
İşçi eski coğrafi işyerine davet edilmelidir. İşe başlamak için işverene başvuran işçinin önceki işe veya işyerine işe iade olanağı kalmadığı için, işveren öncelikle iş şartlarında esaslı değişiklik olanağı yaratmadan iş teklifi yapmalı, bu olanak yoksa o zaman 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca değişiklik teklifinde bulunmalıdır. İşçinin işverenin yeni iş teklifini kabul etmemesi durumunda, eğer iş şartlarında esaslı değişiklik yoksa veya işverenin değişiklik teklifi hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmeyecekse işçinin kural olarak başvurmadığı ve geçersiz sayılan feshin geçerli hale geldiği kabul edilmelidir. İşverenin yeni iş teklifi iş şartlarında esaslı değişiklik yaratıyor ise, bu durumda işveren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca hareket etmeli ve değişiklik feshine gitmelidir.
Somut uyuşmazlıkta dosya içeriğine göre kesinleşen işe iade kararı alan davacı alt işveren tarafından işe davet edilmiş ise de işe davet yazısında işçinin nerede, hangi işte, ne şekilde ve hangi ücretle işe başlatılacağı belirtilmediği gibi, hangi tarih ve saatte başlaması gerektiği de açıkça belirtilmemiştir. Bu durum karşısında davalı alt işverenin işe başlatmada samimi olmadığı anlaşıldığından davacının talepleri değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken Mahkeme tarafından aksi düşünce ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.