Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/15091 Esas 2016/788 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/15091
Karar No: 2016/788
Karar Tarihi: 16.02.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/15091 Esas 2016/788 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapması suçundan mahkum olduğu belirtilen kararda, sanığın tekerrüre esas sabıkası bulunmasına rağmen TCK'nın 58. maddesinin uygulanmadığı ve yazılı arama kararına dayalı olarak uyuşturucu maddelerin sanığın evinde kolaylıkla bulunabileceğinin gözlemlenmediği için eksik ceza tayini yapıldığı ifade edilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesini ilgilendiren kararının infaz aşamasında göz önünde bulundurulabileceği vurgulanmıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin kesin verilere dayanarak saptandığı belirtilen kararda, sanığın müdafiinin temyiz itirazlarının reddedildiği ve hükmün onandığı ifade edilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise TCK'nın 58. ve 192/3. maddeleri ile Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesi ile ilgili kararıdır.

20. Ceza Dairesi 2015/15091 E. , 2016/788 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : . Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanığın tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması ve kolluk görevlilerince sanığın evinde yazılı arama kararına dayalı olarak uyuşturucu maddelerin kolaylıkla bulunabileceği gözetilmeden sanığın getirip teslim ettiğinden bahisle TCK"nın 192/3. maddesi uygulanarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiriler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süreye göre sanık müdafiinin tahliye isteğinin reddine, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.