12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/2464 Karar No: 2012/21280
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/2464 Esas 2012/21280 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/2464 E. , 2012/21280 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Üsküdar 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 28/12/2011 NUMARASI : 2011/840-2011/914
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle borçlu tarafından takibin iptali ve İİK 106 maddesi uyarınca süresinde satış istenmemesi sebebiyle icra dairesinin satış talebinin kabulüne dair işleminin iptali için mahkemeye başvurulduğu mahkemece açılan ve temyiz edilen imzaya itiraz ile ilgili dava nedeniyle zamanaşımının gerçekleşmediği gerekçesiyle şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. TTK’nun 662.maddesinde zamanaşımını kesen sebepler, dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Ticari işlemlerin itimat, itibar ve sürat gibi özellikleri nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nda daha kısa süreli zamanaşımı süreleri belirlenmiş olup, Borçlar Kanunu’ndaki zamanaşımı süreleri burada uygulanmaz. Anılan maddede:Dava açılması ile kastedilen, kambiyo senetleri hukukuna ilişkin bir talep dolayısıyla yetkili mahkeme nezdinde, usulüne uygun bir davanın açılmış bulunmasıdır. Örneğin senet borçlusunun açtığı senet iptal davası zamanaşımını kesmez. (TTK.669 vd.md.). Keza ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması vs. davaları da zamanaşımını kesici nitelikte değildir. Zira açılmış bulunan davanın, HUMK’nun 237.maddesindeki kesin hükme konu teşkil edecek biçimde nizalı kazaya konu edilmesi gerekir. (12.HD.07/04/1983-1439 K.-2701 E.). Kanundaki dava tabirinden maksat sadece eda davalarıdır.Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmektedir.İcra mahkemesinde imzaya itiraz, istihkak, izale-i şuyu, kıymet takdirine itiraz, tasarrufun iptali vb. nitelikte davalar bu dava kavramı içine girmez.İİK 170/1. maddesine göre borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan imzaya itiraz ve mahkemece verilen kararın temyizi, satıştan başka icra muamelelerini durdurmadığı gibi tek başına da zamanaşımını kesmez. Ancak icra mahkemesince takibin tedbiren durdurulmasına dair bir karar verilmişse zamanaşımı bu süre içerisinde işlemez. Somut olaya bakıldığında borçlu tarafından Üsküdar 1. İcra Mahkemesi"nin 2009/886 esas, 2009/738 karar sayılı dosyasında imzaya itiraz edildiği 15.12.2009 tarihinde itirazın reddine karar verildiği, kararın temyiz edildiği, Dairemizin 22.06.2010 tarih 2010/4242 E- 16216 K sayılı ilamı ile onandığı görülmüştür. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı bu itiraz ve icra mahkemesi kararının temyizi zamanaşımını kesmez. İcra mahkemesince de tedbiren takibin durdurulmasına karar verilmediği ve alacaklının 15.02.2010 ile 12.01.2011 tarihleri arasında takip dosyasında herhangi bir işlem yapmadığı nazara alındığında 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu görülmektedir. Bu durumda TTK.nun 726.maddesinde yazılı 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan mahkemece itirazın kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.