Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/5369 Esas 2019/3213 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5369
Karar No: 2019/3213
Karar Tarihi: 07.03.2019

Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/5369 Esas 2019/3213 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen taksirle yaralama suçu davasında, sanıklar mahkum edildi. Ancak, sanık ... için yapılan temyiz itirazları kabul edilerek, hükmün bozulmasına karar verildi. Sanık ...'ın yetkilisi olduğu bir inşaat firması ile kooperatif arasında yapılan sözleşmede belirtilen dairelerin tesliminde iş güvenliği önlemlerinin alınmaması sonucu, bir fayans ustası yaralandı. Mahkeme, sanığın iş güvenliği sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle beraat etmesi gerektiğini vurgulasa da, bilirkişi raporuna dayanarak mahkumiyet hükmü vermiştir. Bu nedenle, sanık ...'ın temyiz itirazları kabul edilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 89/1, 89/2-e, 62/1, 51/1-8, 53/1-2 maddeleri gereğince mahkumiyet
- TCK'nın 53/1 maddesindeki hak yoksunlukları taksirli suçlarda uygulanmaz.
12. Ceza Dairesi         2017/5369 E.  ,  2019/3213 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle Yaralama
    Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 89/1, 89/2-e, 62/1,
    51/1-8, 53/1-2. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    I-Sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık ..."in yetkilisi olduğu ... İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret AŞ ile SS ... Konut Yapı Koop arasında, 23.08.2004 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalanmış olduğu, diğer sanık ..."inin de sözleşme konusu inşaatta taşeron olarak seramik işlerini yaptığı, ... İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret AŞ"nin kooperatife ait olan dairelerin dış kısımlarını tamamladıktan sonra iç kısımlarındaki eksiklikleri tamamlamadan, kooperatife ve taşeronlara para ve daire karşılığı olmak üzere daireleri teslim ederek 2008 yılında faaliyetlerine son verdikleri, sanık ..."in de kendisine ve akrabalarına ait olan dairelerdeki eksik işleri tamamlamak üzere akrabası olan katılanı fayans ustası olarak çalıştırdığı, katılanın kooperatif alanındaki G blokta çalışırken kullanmış olduğu gırgır vinçteki kaçak elektrik akımına kapılarak yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı olayda; sanık ..."in 2008 yılından sonra kooperatif ile ilişkisinin fiilen sona erdiği, böylece iş güvenliği ile ilgili herhangi bir yetki ve sorumluluğunun bulunmadığı ve katılanın yaralanması ile sonuçlanan olayda herhangi bir kusurunun olmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamı ile uyuşmayan bilirkişi raporlarına itibarla yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA;
    II-Sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Katılan vekilinin sunmuş olduğu, 27.01.2011 tarihli sağlık kurulu raporuna göre; katılanın olay sebebiyle yaşamını tehlikeye sokacak ve iyileşmesi olanağı bulunmayan “spastik tetrapleji” hastalığına neden olacak şekilde yaralandığı göz önüne alındığında, katılanın olay nedeniyle yaralanmasına ilişkin kat"i doktor raporu alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
    3-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece “Katılan kendisini vekille temsil ettirmekle AAÜT"e göre hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin sanıklardan alınarak hazineye gelir kaydına” karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.