23. Hukuk Dairesi 2015/4329 E. , 2016/2140 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekilleri .... başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında 03.04.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ayrıca, bu sözleşme uyarınca müvekkili şirkete düşen bağımsız bölümlerden 143 adetinin, müvekkili hesabına üçüncü kişilere satışının yapılması ve satış bedellerinin müvekkili şirkete ödenmesini hususunda 03.04.2009 tarihli bir protokol daha imzalandığını, müvekkilinin, bu protokol kapsamında 143 adet bağımsız bölümü tapuda davalıya devrettiğini, daire satışları yapıldıktan sonra, davalının uhdesinde kalan 66 adet bağımsız bölümün yeniden müvekkiline devri konusunda 06.05.2011 tarihli ibraname imzalandığını, fakat, davalının gönderilen ihtarnamelere rağmen tapu devirlerini yapmaya yanaşmadığını ileri sürerek, dava konusu 66 adet bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili şirket adına tescilini, davalı tarafın bu bağımsız bölümlerden elde ettiği kira geliri ile müvekkilinin bunları tasarruf etmesinin engellenmesinden kaynaklanan zararları tespit edilerek davalıdan tahsilini, tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde, bağımsız bölümlerin rayiç bedellerinin avans faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, tapu devirleri nedeniyle doğacak harç ve diğer giderleri ödemek istememesi nedeniyle 66 adet bağımsız bölümün tapusunun devredilemediğini, hem alıcıya hem de satıcıya düşen tapu harç ve giderlerin davacı tarafından ödenmesi gerektiğini, tapu harç ve giderlerinin ödenmesi halinde bağımsız bölümlerin devrini yapmaya hazır olduklarını, öte yandan, dairelerin zilyetliği 05.05.2011 tarihinde devredilmiş olduğundan, davalının zarar ziyan talebinin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında akdedilen ve her iki tarafın da kabulünde bulunan 06.05.2011 tarihli “ibra anlaşmasıdır” başlıklı sözleşme ile dava konusu 66 adet bağımsız bölümün mülkiyetinin
.../...
S.2
davacıya ait olduğunun ve davalının bu bağımsız bölümleri davacıya devredeceğinin kararlaştırıldığı, bağımsız bölümlerin davacıya yeniden devri durumunda tapu harcının kim tarafından ödeneceği konusunda sözleşme ve protokollerde bir hüküm bulunmadığı, ancak sözleşme hükümlerinin MK"nın 2. maddesine dayalı yorumlanması halinde, tapu harç masraflarından davacı şirketin sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, söz konusu harç ve giderler karşılanmadan tapu devrini yapmayan davalı tarafın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bağımsız bölümlerin zilyetliğinin ibra anlaşmasından bir gün sonra devredildiği ve ayrıca dava tarihi itibariyle bağımsız bölümlerin rayiç değerlerinin de arttığı gözönünde bulundurulduğunda, davacı tarafın kira kaybı ve zarar talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 66 adet bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan onama harcının istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı şirket yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.