11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/999 Karar No: 2018/8145 Karar Tarihi: 18.10.2018
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/999 Esas 2018/8145 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yaşar Görmez'in polis ekiplerinin GBT sorgusu için kimlik istemesi üzerine üzerinde kendi fotoğrafı bulunan nüfus cüzdanı fotokopisini ibraz ettiği ancak polislerin şüphelenmesi üzerine kimliği ile ilgili sorulan sorulara yanıltıcı cevap verdiği ve gerçek kimlik bilgilerini sonradan verdiği belirlendi. Sanığın eyleminin \"resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak\" suçunun unsurlarını teşkil etmediğine hüküm verildi ve sanığın eylemi \"kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak\" kabahatini oluşturduğuna karar verildi. Mahkeme, sanık hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına hükmetti. Kanun maddeleri: TCK 206, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1 ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri.
11. Ceza Dairesi 2017/999 E. , 2018/8145 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet
Bozma üzerine yapılan yargılamada; sanığın polis ekiplerinin GBT sorgusu için kimlik istemesi üzerine Yaşar Görmez’e ait, üzerinde kendi fotoğrafı bulunan nüfus cüzdanı fotokopisini ibraz ettiği, polislerin şüphelenmesi üzerine karakola götürüldüğünde, kimliği ile ilgili sorulan sorulara yanlış cevap vermesi üzerine gerçek kimlik bilgilerini verdiği ve tutanağın sanığın gerçek kimlik bilgileri üzerinden düzenlendiği, sahte nüfus cüzdanına göre düzenlenmiş bir belge bulunmadığı anlaşıldığından, TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçunun unsurlarının oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun’un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesinde öngörülen soruşturma zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 11/05/2010 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nin 322 ve Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanunu"nun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 18.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.