21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10051 Karar No: 2017/10462 Karar Tarihi: 12.12.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/10051 Esas 2017/10462 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/10051 E. , 2017/10462 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...İş Mahkemes Vek. Av. ...
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ... ... i’nin 10. Maddesinde, manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi olarak hesaplanacağı, davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına nispi vekalet ücretinin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği, manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda ise; manevi tazminat açısından vekalet ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda yukarıda yapılan açıklamalara aykırı olarak, yerel mahkemece kabul edilen maddi ve manevi tazminatlar bakımından davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken toplamları üzerinden eksik vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin 4. bendinin tamamen silinerek yerine “4- a) Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan ... ... ... . uyarınca 6.652,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b) Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan ... ... ... . uyarınca 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,“ rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 12.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.