11. Hukuk Dairesi 2016/973 E. , 2017/2012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2015 tarih ve 2014/496-2015/84 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan değişik zamanlarda tüketici kredisi adı altında farklı miktarlı krediler kullandığını, kendisine ödeme yapılırken müvekkilden her kullandığı kredilerden komisyon, dosya masrafı adı altında para tahsilatı yapıldığını, müvekkilinin davalıya yazılı başvuruda bulunduğunu, haksız kesintilerin iadesini istemesine rağmen kendisine olumsuz cevap verildiğini ileri sürerek haksız şekilde tahsil edilen 2.772,00 TL bedelin kesintinin yapıldığı tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ticari kredi sözleşmesinin genel işlem koşulları uygulanan tipik sözleşme olduğu, bu sözleşmede, davacı yan aleyhine konulan istihbarat ücreti ve komisyon masrafı şeklindeki alacak kalemlerinin davacının menfaatine aykırı olduğu, davalı bankanın işbu alacak kalemleri sebebiyle bu koşulların varlığı hakkında davacı tarafa açıkça bilgi verip bunların içeriğini öğrenme imkanı sağladığına ilişkin kurumsal olarak detay bilgisi vermediği, davalı bankanın vermiş olduğu kredi karşılığı ücret niteliğinde olmak üzere faiz tahakkuk ve tahsil ettiği, bunun dışında komisyon başlığı altında ücret tahsil etmesini gerektirecek hizmetin ne olduğunun ispat edilemediği, maktuen hazırlanmış sözleşmeye davacının müdahale imkanı bulunmadığına göre yapılan kesintinin haksız şart olduğu, davalı banka lehine sebepsiz zenginleşme oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 2.772,00 TL’nin, 1.000,00 TL"sine kesintinin yapıldığı 17/01/2008 tarihinden, 1.000,00 TL"sine kesintinin yapıldığı 28/02/2008 tarihinden, 750,00 TL"sine kesintinin yapıldığı 06/12/2007 tarihinden, 22,00 TL"sine kesintinin yapıldığı 02/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, ticari kredi sözleşmesi kapsamında komisyon dosya masrafı adı altında tahsil edilen ücretin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçelerle taraflar arasındaki sözleşme genel işlem şartları kapsamında değerlendirilip davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki sözleşme, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte iken imzalanmış olup, işbu kredi sözleşmesi kapsamında davalı banka tarafından yapılan tahsilat da, 02.10.2014 tarihli kesinti haricinde, yine 818 sayılı Borçlar Kanunu dönemine denk gelmektedir. Mahkemece, kredi sözleşmesinin genel işlem şartları içerdiği gerekçesiyle davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlük tarihinin 01.07.2012 olduğu, bu durumda kredi sözleşmesi, dava konusu kredi kullanım ücretlerinin tahsili tarihleri itibariyle henüz yürürlüğe girmemiş olan 6098 sayılı Kanun"un genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerinin işbu sözleşme bakımından somut olaya uygulanma kabiliyeti bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle davanın kabulü doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.