11. Ceza Dairesi 2016/9558 E. , 2018/8133 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli Dolandırıcılık, Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi:
Suç tarihinde Zonguldak Kadastro Müdürü olarak görev yapan sanık ... hakkında, 3,7,10,14,17,21,24,28 Mart 2008 tarihlerinde gerçekte gitmediği halde kendisini gitmiş gibi göstererek ve nerede olduğu belirtilmeksizin gecelediği şeklinde yolluk bildiriminde bulunarak zincirleme "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve zincirleme kamu kurumu zararına dolandırıcılık"; ayrıca proje sahasında bulunmayan anahtar personel listesinde ..."na ait gelmediği günler sütununda daksille silmek suretiyle değişiklik yaptığı iddiasıyla "kamu görevlisinin sahteciliği" suçlarından açılan kamu davasında;
1- Sanığın, araziye çıkmadan yevmiye almasının mümkün olmadığını, araziye çıkmadan yevmiye almadığını, yatılı yevmiye konusunda ise gece 02:00-03:00"lere kadar çalıştıkları günler olduğunu, taşıtların görevlendirme formunda imzasının bulunmasının daireye sabahları uğramasından dolayı olduğunu, ..."nun gelmediği günler sütununda yazan 27 sayısını daksille silme olayını kendisinin yapmadığını, yapanı da bilmediğini, yüklenici firmayı koruma amacıyla yapmış olsa zaten hiç yazı yazdırmayacağını savunması; tanıklar fen kontrol memuru ..., kontrol mühendisi ... ve kadastro teknisyeni ..."ın, sanık ile birlikte araziye çıktılarını ve gece yarılarına kadar çalıştıklarını, şantiye ve köylerde kaldıklarını doğrulamaları; sanık hakkında soruşturma açılması için şikayetçi olan ve tanık sıfatıyla dinlenen mühendis ..., ... ve ..."nun da sanığın zaman zaman kendileri ile araziye çıktığını söylemeleri karşısında; sanığın suç tarihlerinde gitmediği halde gitmiş gibi göstererek yatılı yevmiye yazdığına ve ayrıca proje sahasında bulunmayan anahtar personel listesinde ..."na ait gelmediği günler sütununda yazan 27 sayısını daksille silmek suretiyle atılı suçu işlediğine ilişkin, sanığın savunması ve tanıkların beyanlarının aksine, yeterli ve kesin delil bulunmadığı, buna bağlı olarak yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet hükümleri kurulması,
2) Kabule göre ise;
a) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılıktan kurulan hükümde, uygulama maddesi 5237 sayılı TCK’nin 158/1-e-son olarak doğru yazılmasına rağmen, suçun "banka araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” olarak nitelendirilmesi,
b) 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesindeki ölçütler ile 3. maddesinde yer alan orantılılık ilkesine aykırı olarak; temel hapis cezası alt sınırdan belirlendiği halde, sanığın şahsi ve ekonomik halinin ancak bir gün karşılığı tespit edilirken dikkate alınacağı da gözetilmeden, temel para cezasının alt sınırın çok üzerinde tayin edilmesi,
c) Sanık tarafından kurum zararının giderildiğine dair ödeme belgeleri sunulmasına rağmen, 5237 sayılı TCK"nin 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
d- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 18.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.