16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/21162 Karar No: 2018/2940 Karar Tarihi: 25.04.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/21162 Esas 2018/2940 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/21162 E. , 2018/2940 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli taşınmazın sınırında Karayolu bulunması nedeniyle ..."ne husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkilinin sağlanması, dava tarihinden 20-30 yıl (1985, 1990 ve 1995 yılları) öncesine ait hava fotoğraflarının temini ile steoroskopik inceleme yapılmak suretiyle, taşınmazın niteliğinin, bu yerde imar-ihyaya en erken ne zaman başlandığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi ya da benzer niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri ile alınacak bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakılma nedeninin araştırılarak, çifte tapunun oluşmasının önüne geçilmesi için Tapu Müdürlüğünden başkaca dava açılıp açılmadığının sorulması, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 17.11.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen 3.369,30 metrekarelik taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan ev, ahır ve eklentinin davacı ... beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nın 713/1 ve 3402 sayılı ... Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece; dava konusu tescil harici taşınmaz yönünden davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Bozma öncesi hükme esas alınan 29.01.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın ... Köyü sınırlarında kaldığı belirtilmesine rağmen, bozma sonrası hükme esas alınan 17.11.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda ise, (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün ... Köyü sınırlarında, (B) ile gösterilen taşınmaz bölümünün ise ... Köyü sınırlarında kaldığı belirtilerek her iki rapor arasında çelişki oluşturulmuş, bu şekilde taşınmazın hangi köy sınırı içinde kaldığı hususunda tereddüt yaratılmıştır. Hal böyle olunca; mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeli, dava konusu taşınmaz bölümünün hangi köy sınırları içerisinde kaldığı net olarak belirlenmeli, taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün davada taraf olmayan Şehit Köyü sınırlarında kaldığının anlaşılması halinde 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi gereğince Şehit Köyü"ne husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 25.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.