18. Ceza Dairesi 2018/3151 E. , 2020/925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler, gerekçe içeriğine göre ve CMK"nın 170. maddesinin 3, 4 ve 6. fıkraları uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmeli, aynı Kanunun 225. maddesine göre de, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21/02/2012 gün 4/570-51 sayılı Kararında açıklandığı üzere, soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, CMK.nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. İddianame, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın bilgilendirilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açacaktır. Bu sebeple, bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin o olay hakkında dava açıldığını göstermeyecek, dava konusu yapılacak eylemin iddianamede bağımsız olarak anlatılması ve sevk maddesinin belirtilmesi gerekecektir. Bu açıklamalar ışığında, 15/07/2013 tarihli iddianamede sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan açılan bir kamu davasının bulunmaması, söylenen sözlerin, muhatabının görevini engellemeye yönelik olarak söylendiğine dair iddianamede bir anlatıma yer verilmemesi ve mahkemeninde iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ile bağlı kalarak karar vermek zorunda olması karşısında, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeyerek, hükmolunan cezaların süreleri itibarıyla da koşulları bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek, yapılan incelemede;
1- Sanığın, avukatlık bürosunda katılanlara yönelik söylediği hakaret içerikli sözlerinin bütün halinde zincirleme biçimde hakaret suçunu oluşturması karşısında, TCK"nın 125/3-a maddesi uyarınca belirlenen temel cezada anılan Kanunun 43/2. maddesi uyarınca artırım yapılarak tek hüküm kurulması gerekirken, iki ayrı hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasına, “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresinin eklenmiş olması karşısında, sanığın, katılan ...’e yönelik kasten yaralama, katılanlar ... ile ...’e yönelik hakaret ve sair tehdit eylemlerinin uzlaştırma kapsamında kalması nedeniyle CMK’nın 253. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- TCK"nın 58. maddesinin, mükerrir olan sanık hakkında tayin olunan hapis cezalarının infazı sırasında farklı infaz rejimi ve infazdan sonra uygulanmak üzere denetimli serbestlik tedbiri uygulamasını getirdiği, maddenin kapsam ve amacından da anlaşılacağı üzere; maddede yer alan hususların bir ceza değil cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olduğu ve denetimli serbestlik tedbiri süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tayin ve tespit edilmesi gerektiği düşünülmeden, infazı kısıtlar biçimde kararla 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,
4- Kısmi kabule göre de;
a) Katılanlar ... ile ...’e yönelik hakaret suçundan kurulan hükümde TCK’nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken 3 ay 3 gün olarak belirlenmesi gereken netice hapis cezanın 2 ay 15 gün, katılanlara yönelik sair tehdit suçundan kurulan hükümde TCK’nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken de 1 ay olarak belirlenmesi gereken hapis cezasının 25 gün olarak eksik hesaplanması,
b) Sanığın, daha önce hapis cezasına mahkum olmaması karşısında, “sair tehdit” suçundan verilen 25 gün hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemesi suretiyle, TCK"nın 50/3. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamaye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.