Esas No: 2021/2473
Karar No: 2022/1206
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2473 Esas 2022/1206 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalının taşınmazında bulunan irtifak hakkının ihlal ederek tehlikeli ve irtifak hakkına yatay ve düşey tecavüzlü inşaat yaptığını iddia ederek, yıkılmasını ve yıkım masrafları ile yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesini talep etmiştir. Davalı cevap vermemiş, davalı vekili ise dava konusu taşınmazdaki yapının inşaat ruhsatı ve yapı kullanım izinlerinin bulunduğunu, işyeri ruhsatlarının TEİAŞ görüşüne uygun olarak verildiğini belirtmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili, hüküm fıkrasındaki kal bedelinin davalı tarafından ödenmesi hükmüne itiraz etmiştir. Yargıtay ise mahkemenin İİK'nın 30. maddesine aykırı olarak kal bedeli olan 7.000,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine yönelik hüküm kurulamayacağına karar vermiştir. İlgili kanun maddelemesi ise kararda şöyle belirtilmiştir: İcra ve İflas Kanununun 30. maddesi, İİK’nın 343. maddesi, HUMK’nın 438/VII. maddesi.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29/01/2015 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına elatmanın önlenmesi, kal ve kal masrafının tazmini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, irtifak hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili kuruma bağlı 1. İletim Tesis ve Grup Müdürlüğü sınırları içerisinde bulunan ... Enerji Nakil Hattının 12 ve 13 numaralı direkleri arasında bulunan davalıya ait 1674 ada 15 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tehlikeli ve irtifak hakkını ihlal eder şekilde inşaat yapıldığının tespit edildiğini, inşa edilen binanın irtifak hakkına yatay ve düşey tecavüzlü olduğunu ileri sürerek, davalının emniyet mesafelerini ihlal eder şekilde irtifak hakkına vaki müdahalesinin önlenmesini ve binanın tecavüze konu kısımlarının yıkılmasını, yıkıntıların kaldırılmasını, yıkım masrafları ile yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş, davalı vekili 04.09.2015 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, dava konusu taşınmazdaki yapının inşaat ruhsatı ve yapı kullanım izinlerinin bulunduğunu, ilgili belediyenin imar ve şehircilik müdürlüğünün 20.03.2015 tarihli yazısında dava konusu işyerinin ruhsatlarının TEİAŞ görüşüne uygun olarak verildiğinin belirtildiğini beyanla ilgili belediyenin davaya dahil edilmesini talep etmiş, duruşmalarda davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- “Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilamlar” başlığını taşıyan İcra ve İflas Kanununun 30. maddesi gereğince; “Bir işin yapılmasına mütedair ilam icra dairesine verilince icra memuru 24'üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya ilamda gösterilen müddet içinde ve eğer müddet tayin edilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanlarını tayin ederek işi yapmayı emreder. Borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmez ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse yapılması için lazım gelen masraf icra memuru tarafından ehlivukufa takdir ettirilir. Bu masrafın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunup kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp hükmolunan iş yaptırılır. Muvafakat etmezse ayrıca hükme hacet kalmadan borçlunun kafi miktarda malı haciz ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır.
İlam, bir işin yapılmamasına mütedair olduğu takdirde icra dairesi tarafından ilamın hükmü borçluya aynı müddetli bir emirle tebliğ olunur. Bu emirde ilam hükmüne muhalefetin 343. maddedeki cezayı müstelzim olduğu yazılır..."
Somut olayda mahkemece, İİK’nun 30. maddesine aykırı olarak kal bedeli olan 7.000,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine yönelik hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu yanlışlığın giderilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. paragrafındaki "kal'in davalı tarafça yapılmaması halinde kal bedeli olarak takdir edilen 7.000,00TL'nin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,” ibaresinin hüküm sonucundan çıkartılmasına; hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.