Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10623
Karar No: 2018/8126
Karar Tarihi: 17.10.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10623 Esas 2018/8126 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklardan biri araç kiralama işi yapmaktadır ve diğer sanıktan bir müşterinin kefil olduğu sözleşmenin ekindeki bonoya mağdurun adına imza atarak sahtecilik yaptığı iddiasıyla mahkum edilmiştir. Ancak sanık, suçlamayı kabul etmemiş ve Adli Tıp Kurumu raporu da sanığın imzaların aidiyetinin tespit olunamayacağını belirtmiştir. Diğer sanığın beyanları da aynı yöndedir ve sahteciliğin özel belgede olarak değil, resmi belgede olarak kabul edilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, karar bozulmuş ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi üzerinde değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 688. maddesinin incelenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi (suç ve cezada kanunilik ilkesi)
- 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 688. maddesi (senetlerde zorunlu unsurlar)
11. Ceza Dairesi         2016/10623 E.  ,  2018/8126 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Araç kiralama işi yapan diğer sanık ...’ dan, sanık ..." in araç kiraladığı sırada düzenledikleri sözleşme ekindeki bonoya mağdur ... adına kefil sıfatıyla imza atarak belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia olunan davada; sanık ..."in aşamalarda aracı mağdurun kendi düğünü için kiraladığını, birlikte giderek sözleşmeyi imzaladıklarını, ancak işlemlerin kendi adına yapıldığını, bonoya mağdur adına imza atmadığını söyleyerek suçlamayı kabul etmemesi; Adli Tıp Kurumu raporunda, bonoda mağdur adına atılı bulunan imzaların sanığın eli ürünü olmadığını, basit tersimli olması, teşhise götürecek önemli grafolojik materyal ve yazı unsuru içermemesi nedeniyle aidiyetinin tespit olunamadığının bildirilmiş olması; hakkındaki beraat hükmü kesinleşen diğer sanık ...’ nın beyanlarında, sözleşmedeki yazıların kendisine ait olduğunu, mağdurun sanık ile birlikte gelerek düğünü için araç kiraladığını ve senetteki imzalarını bizzat huzurunda attığını savunması karşısında; yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmolunması,
    2- Kabule göre,
    a) Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.12.1992 tarihli ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 tarih ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’ nda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Diğer sanık ...’ nın soruşturma aşamasında, davaya konu senedi, araç kiralama sözleşmesi ekinde boş olarak sanık ve mağdura bizzat huzurda imzalattığını, aracı hasarlı olarak iade eden mağdurun hasarı ödememesi üzerine, senetteki (imzalar dışındaki) boş alanların avukat sekreteri tarafından doldurulduktan sonra icra takip işlemi yapıldığını söylemesi karşısında; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 688. (6102 sayılı Kanunun 776.) maddesinin 6. fıkrası uyarınca, borçlu ve kefil imzaları dışında senet metninde bulunması zorunlu olan diğer tüm unsurların sanığın imzalayıp teslim ettiği sırada bulunmadığının, icra takibi yapıldığı aşamada tamamlandığının anlaşılması nedeniyle, eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
    b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi