Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7
Karar No: 2017/4583

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7 Esas 2017/4583 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/7 E.  ,  2017/4583 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Tapuda davalı ... kayıtlı olan eski Akdamlar Köyü 488 sayılı 1758 m2 yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 20695 ada 10 parsel sayısı 1700.71 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “Tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 23.02.2011 ilâ 24.03.2011 tarihleri arasında ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
    Orman Yönetimi, 23.03.2011 tarihinde, parselin yörede yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tespitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır.
    Mahkemece, çekişmeli parselin yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, yenilemede ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı ayrıca kadastro müdürlüğünün cevap yazısı gereğince 20695 ada 6 sayılı parselle ilgili tutanağın itirazsız kesinleşerek tutanak ve eklerinin tapu müdürlüğüne devredilmiş olduğu gerekçesiyle 3402 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştikten sonra dosyanın görevli ve yetkili .... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dava dosyası asliye hukuk mahkemesine aktarılmıştır.
    Asliye hukuk mahkemesince Orman Mühendisi bilirkişi Hüseyin Mert’in 21.10.2013 tarihli raporuna göre, taşınmazın tamamının ilk orman tahdidinde orman sınırı içinde kalacak şekilde sınırlandırıldığı, Osman Yılmaz ve Hasan Yılmaz’ın bu sınırlandırmaya itirazı üzerine .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.11.1942 tarih ve 464/27 sayılı karar ile orman sayılmayan yer olarak orman sınırları dışında bırakıldığı, fen bilirkişi raporunda 601.37 m2"lik kesimin kesinleşen orman kadastro haritasına göre orman sınırları içinde kaldığı bildirilmiş ise de orman kadastro tutanaklarındaki tarifler dikkate alınmadan arazideki gerçek duruma uymayan haritaya göre bu raporun düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 27.11.2014 gün ve 2014/6382-9938 sayılı ilamı ile “Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; mahkemece yörede ilk kez 1940 yılında yapıldığı anlaşılan orman kadastosu ile daha sonra 1981 yılında yapılan çalışmaya ait harita ve tutanakların tamamı getirtilerek uygulanmamış; çekişmeli yerin ilk .... ile 1981 yılındaki çalışmaya göre konumunu ayrı renklerde gösterir ortak rapor ve kroki alınmamıştır. Dosya kapsamından; yörede 1940 yılında ilk kez .... yapıldığı, yerel bilirkişi anlatımları ile dosyamızda

    davalı olarak yer alan ..."ın dedesi ve dedesinin kardeşi oldukları anlaşılan Osman ve Hasan Yılmaz tarafından 13/11/1940 tarihinde .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/11/1942 tarih ve 464/27 sayılı dosyasında onbir adet tapu kaydına dayanılarak ....na itiraz ve elatmanın önlenmesi davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Bu kararla 9, 10, 11, 19, 20, 21, 23, 24 ve 30 numaralı tapular kapsamında kaldığı kabul edilen bir kısım yerler orman sınırları dışına çıkartılmış; 14 ve 22 numaralı tapu kayıtları kapsamında kalan yerler ise orman sınırları içinde bırakılmıştır. Anılan mahkeme kararı 1981 yılında yapılan aplikasyon çalışmasında nazara alınmış; “ek aplikasyon tutanağı“ başlıklı 20/08/1981 tarihli tutanağın 35. sayfasında mahkeme kararı uygulanarak 37 ve 38. sayfalarda mahkeme kararı ile orman sınırları dışına çıkartılan yerler belirtildikten sonra 8, 9 ve 10. bentlerde bu karar kapsamında olmasına rağmen, bir kısım yerlerin orman olduğundan bahisle orman sınırları içinde bırakılmıştır. Orman bilirkişisi tarafından çekişmeli yerin 1940 ....nda tamamen orman sınırları içinde bırakıldığı, ....na itiraz davasının kapsamında olup yine tamamının bu karar gereğince orman sınırları dışına çıkartılarak kesinleştiği bildirilmişse de mahkeme kararına konu yer ile çekişmeli yerin irtibatını duraksama yaratmayacak biçimde krokisinde göstermemiş, aplikasyon tutanağının 8, 9 ve 10. bentlerine göre orman sınırları içinde bırakılan bölümlerle ilgisi olup olmadığı üzerinde de durulmamıştır. Bu rapor; fen bilirkişisinin, taşınmazın bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı yolundaki raporla da çelişkili olup mahkemece çelişki giderilmemiştir. İlk .... ile aplikasyon tutanaklarındaki sabit ve değişmez hudutlar nazara alınarak orman sınırları kesin bir biçimde belirlenmemiştir. Aplikasyon tutanaklarında, bu yerdeki orman sınırının “su arkı“nı izleyerek belirlendiği görülmektedir. Fen bilirkişi krokisinde bu su arkı çekişmeli parselin güney sınırını belirler şekilde gösterilmişse de, taşınmazın 1962 yılı basımı memleket haritasındaki konumuna göre taşınmazı ortadan ikiye böler şekilde bir dere ya da su arkının bulunduğu gözlenmektedir. Memleket haritasındaki dere ile orman kadastro tutanaklarında sözü geçen su arkının aynı yer olup olmadığı üzerinde durulmadığından orman kadastro tutanaklarının yöntemince uygulanıp uygulanmadığı, orman sınırının doğru belirlenip belirlenmediği yönünde de duraksama oluşmuştur.
    Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen .... Bakanlığı (.... Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre .... ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan .... Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ....nun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, ...., aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk ...., aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın .... aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon

    ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, tutanaklarda sözü edilen “su arkı“nın yeri yerel bilirkişi anlatımları ve eski tarihli belgelerdeki görünüme göre kesin olarak belirlenmeli, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/11/1942 tarih ve 464/27 sayılı kararına konu yerler ile aplikasyon tutanağının 8, 9 ve 10. bentlerine konu orman sınırları içinde kalan yerlerin neresi olduğu saptanıp davaya konu taşınmaz ile ilgisi araştırılmalı, ortak raporda bunların her biri gösterilmelidir.
    Yörede ilk .... 1940 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış ve 4785 sayılı Kanun nazara alınmamıştır. 3116 sayılı Kanun sadece hangi taşınmazların Devlet Ormanı sayılacağını göstermiş ve Devlet Ormanlarının kadastrosunun yapılacağını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar Devletleştirilmiştir. 4785 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce mevcut bulunan tapu kayıtları da bu kanunun yürürlüğe girmesi ile hukukî değerini yitirmiş bulunmaktadır. Özde özel mülkiyete konu olamayacak yerler hakkında yanlışlık ve hata ile sicil oluşturulması bu yerlerin kamu malı olma niteliğini değiştirmez. Açıklanan nedenlerle 4785 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce oluşan tapu kayıtları nazara alınarak oluşturulan mahkeme kararının kesin hüküm niteliği taşıyıp taşımayacağı da tartışılmalıdır.
    Tutanak örneğinden, yörede 1981 yılında çalışma yapan orman kadastro komisyonunun herhangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış ormanları orman sınırları içine alma yetkisinin de olduğu anlaşıldığından, çekişmeli yerin aplikasyon tutanağının 8, 9 ve 10. bentlerine konu yerlerle ilgisi olup olmadığı da değerlendirilmelidir.” gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Bozmaya uyulmasının ardından yapılan yargılama sonucunda davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sabit olmadığından reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yörede 3116 sayılı Kanuna göre 1940 yılında yapılıp kesinleşen .... ile daha sonra 1981 yılında ilk tahdidin aplikasyonu ile 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde, sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve bu yerlerde 2. madde uygulaması yapılmış, itirazların incelemesi henüz yapılmadan 2896 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine çalışma sonuçları 11/12/1985 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan işlem sonucunda uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 18/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi