11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/732 Karar No: 2017/2001 Karar Tarihi: 10.04.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/732 Esas 2017/2001 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/732 E. , 2017/2001 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/03/2015 tarih ve 2014/394-2015/205 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, dava konusu evin uzun zamandan beri aile konutu olarak kullanıldığını, bu evde 8 kişi birlikte ikamet ettiklerini, evin mülkiyetinin eşi davalıya ait olduğunu, TMK/194 gereğince eşinin rızası olmadan ipotek tesis edilemeyeceğini, bankanın kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı ..., davayı kabul etmiştir. Davalı Banka vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde uzun süreden beri ipotek tesisi yapıldığını, iki ayrı ipotek tesis edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolunda ilamlı icraya başvurduğunu, taşınmaz üzerinde aile konut şerhinin bulunmadığını, davacı kadının ipotek tesisinden haberi olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; ekspertiz raporunda birinci katın kullanıldığının tespit edildiği, yapılan kolluk araştırması, dinlenen tanık beyanlarına göre çok eski yıllardan beri davacı ve ailesinin orada oturduğu, davacı tarafın burayı aile konutu olarak kullandığı anlaşılmakla ...gereği diğer eşin açık rızası olmadan aile konutuna ilişkin tasarrufta bulunulamayacağı gerekçesiyle eşin rızası alınmadan konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı davalı ... A.Ş. vekili temyiz etmiştir. 1-Dava aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tapu kaydına davalı Banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, Türk Medeni Kanunu"nun 194. maddesinden kaynaklanmaktadır.
Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun"un 4. maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu"nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Bu açıklama karşısında; davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, mümeyiz davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın görev yönünden re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyiz davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.