16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/7087 Karar No: 2019/3350 Karar Tarihi: 09.05.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/7087 Esas 2019/3350 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum olduğu belirtiliyor. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiği belirtiliyor. Ancak sanık tarafından kullanıldığı belirtilen telefon hatlarına ilişkin ByLock tespit değerlendirme tutanakları da getirtilip varsa mesaj içerikleri üzerinde inceleme yapılması gerektiği belirtiliyor. Temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan makul suretle ayrılmak yerine teşhidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde fazla cezaya hükmedildiği belirtiliyor. Sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına karar verildiği belirtiliyor. Kanun maddeleri ise şu şekilde: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 63 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/7087 E. , 2019/3350 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık tarafından kullanıldığı belirtilen ... ve... GSM numaralı hatlara ilişkin ByLock tespit değerlendirme tutanakları da getirtilip varsa mesaj içerikleri üzerinde inceleme yapılıp, sanık hakkında Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak buna göre bir ceza tayini gerekirken, dosya kapsamına ve kabule göre temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan makul suretle ayrılmak yerine teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde fazla cezaya hükmedilmesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.