Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/3635 Esas 2019/8806 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3635
Karar No: 2019/8806
Karar Tarihi: 24.12.2019

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/3635 Esas 2019/8806 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Adana 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmüş olan bir davada, sanık uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkûmiyet almıştır. Ancak sanığın denetim süresi içinde yeniden suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmiş olması gerekçe gösterilerek, hüküm açıklanmıştır. Ancak kararda Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddeleri ile Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 esas sayılı kararı gereğince gerekçesiz hüküm kurulmasının yanlış olduğu belirtilmiştir. Sanığın savunması ve olay tutanağı içeriğinin yeterince incelenmediği, denetimli serbestlik tedbirinin infaz kanunlarına uygun şekilde uygulanmadığı ve Anayasa Mahkemesi tarafından bazı hükümlerinin iptal edildiği TCK 53. maddesi nedeniyle sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği vurgulanarak kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Anayasanın 141/3 maddesi
- 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddeleri
- Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 esas sayılı kararı
- TCK 53. madde.
10. Ceza Dairesi         2019/3635 E.  ,  2019/8806 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ADANA 25. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestliğe uyulmaması üzerine hükmün açıklanması sonucu mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    1- Sanığın denetim süresi içinde yeniden suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilirken, açıklanan hükümde; Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddeleri ile Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olgular denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak hüküm kurulması yerine, gerekçe gösterilmeksizin hüküm kurulması,
    2-Kabule göre;
    a)Sanığın savunmasında suçu ve olay tutanağı içeriğini kabul etmediğini beyan etmesi karşısında vicdani kanı oluşturacak sayıda olay tutanağını düzenleyen tutanak tanıkları dinlendikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    b)Denetimli serbestlik tedbirinin infazına ilişkin evraklar incelendiğinde çağrı yazısının sanığa 26/05/2010 tarihinde tebliğ edildiği, 10 günlük süre içinde başvuruda bulunmaması üzerine tedbirin infazına ilişkin dosya kapatılmış ise de; sanığın tutuklu-hükümlü kaydı UYAP"tan incelendiğinde 31/05/2010 - 05/02/2011 tarihleri arasında hükümlü olduğu anlaşıldığından başvuruda bulunma imkanı olmadığı halde kaydın kapatılmasına karar verilmesi,
    c) Duruşma günü için sanığa gönderilen davetiyenin “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saati yazılarak sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, dosyada sanığa belirtilen nitelikte uyarıyı içeren davetiyenin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğine ilişkin tebligat belgesi bulunmadığından ve sanık dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulması,
    d) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 24/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.