Esas No: 2021/2622
Karar No: 2022/1184
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2622 Esas 2022/1184 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, mirasın hükmen reddi talep etmiştir. Yapılan incelemelerde, murisin vergi borcunun, ortağı olduğu limited şirketin vergi borcu olduğu belirlenmiştir. Murisin üzerine kayıtlı gayrimenkul, menkul ve araçların araştırılmadığı ve borçları tespit edilmediği için eksik inceleme sonucunda verilen kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Mirasın hükmen reddi istemleri TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılmaktadır. Murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Aksi halde terekenin borcu karşılamaya yeterli olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Bu araştırma, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü vb. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. (TMK 605/2, 606, Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük 39/2)
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.11.2017 tarihinde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.05.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekillerince talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, 20.10.2000 tarihinde vefat eden ...’ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne verilmiştir.
Hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekillerince talep edilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre, bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Yerel mahkemece davanın kabulüne, bölge adliye mahkemesince de istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Dosya içeriğinden davalı ... Bakanlığına olan borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı ve müdürü olduğu... İnş. Müh. Müt. Taah. San. ve Tic. Ltd Şti. vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur. O halde bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması, ayrıca şirketin bilançosu incelenerek murisin ölüm tarihinde şirketin piyasa rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi bu suretle murisin şirketteki payı oranında öncelikle aktif mal varlığının belirlenmesi ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle saptanması, amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise, davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrimenkul, menkul ve araç olup olmadığı, murisin davalı alacaklılara ölüm tarihi itibariyle borç miktarının araştırılmadığı, murisin ortağı ve aynı zamanda genel müdürü olarak vergi mükellefi bulunması nedeniyle vergi borcunun bulunduğu... İnş. Müh. Müt. Taah. San. ve Tic. Ltd Şti.’nin araştırılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, murisin 20.10.2000 tarihi itibarıyla tapuda gayrimenkul kaydının, bankalarda mevduat hesabının ve trafik sicilinde araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu, banka ve emniyet müdürlüklerine yazı yazılmalı, ... İnş. Müh. Müt. Taah. San. ve Tic. Ltd Şti. ile ilgili olarak yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araştırma yapılmalıdır. Terekenin pasifinin belirlenmesi amacıyla da, murisin 20.10.2000 tarihi itibarıyla borçlarının tespiti sağlanmalı, terekenin durumu net olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Ayrıca davacının Av. ...’e verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından, davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmeli ve bu eksiklik tamamlattırılmalıdır.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.