14. Hukuk Dairesi 2016/10145 E. , 2018/9182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.03.2011 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, zilyetliğe dayalı ecrimisil talebine ilişkindir.
Davacı vekili, 300 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın beyanlar hanesinde müvekkillerinin murisi ... "in şagil olarak kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazı 2008 yılından bu yana davalı ... tarafından kullanılmakta olduğunu, müvekkillerinin davalının taşınmazı terk etmesini istediğini ancak davalının taşınmazı terk etmediğini bu güne kadar ecrimisilde ödemediğini belirterek davalıdan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere faizi ile (müdahale tarihinden başlayacak) 3,000,00TL ecrimisil tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., Köylerinde Toprak Reformu dolayısı ile memurların geldiğini, herkesin arazisini farklı farklı yerlere yazdıklarını, davaya konu yeride kendisinin üzerine yazdıklarını, ancak tapunun alınmadığını, yaklaşık iki yıldır bu yerin tamamını kendisinin kullandığını, 10 dönüm kadar olan yerinin başka komşusuna verildiğini, davacıların kullanımındaki yerin de kendisine verildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine, davacı ... mirasçıları yönünden HMK 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmazın dosyada mevcut bulunan ... Malmüdürlüğü"nün 29.04.2011 tarihli yazısından da anlaşılacağı gibi, ... Köyü sınırları içerisinde bulunan Hazine"ye ait 300 parsel no"lu taşınmazda 12.02.1988 yılında yapılan tespitte 01.01.1987 yılından, 29.12.2006 tarihinde yapılan tespite istinaden 31.12.2006 tarihine kadar aralıksız olarak taşınmazın tamamına ... - ... ve ..."e fuzuli şagil olarak dönemler itibariyle tespitler yapılarak ecrimisil tahakkuk ve tahsilatlar yapılmıştır. 20.05.2010 tarihinde yapılan tespitte ise ... oğlu ... adına 1.000 m2"lik kısım için fuzuli şagil olarak tespit yapılarak 01.01.2007 - 31.12.2009 dönemi için 141,00TL ecrimisil tahakkuk ve tahsilatı yapılmıştır. Taraflar arasındaki çekişme üstün zilyetliğin kime ait olduğu noktasında toplanmaktadır. Taraflarca sürdürüldüğü iddia edilen bu zilyetlik ne davacı ne de davalılara zilyetlik hakkı bahşetmeyecektir. Eldeki dava huzur ve sükunun sağlanması amacıyla TMK"nin 973 ve müteakip maddelerine göre açılmış zilyetliğe dayalı ecrimisil istemine ilişkin bir davadır. Mahkemece, davacının üstün hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının Hazine"ye ecrimisil ödeyerek işgal ettiği yerleri ayrı ayrı tespit ederek üstün zilyetliğin kimde olduğu hususunun araştırılması gerekir. Bunun için taraflara varsa tüm delillerini bildirmesi için süre ve imkan tanınması, ... Malmüdürlüğü"ne müzekkere yazılarak nizalı taşınmaza dair tapunun tesis tarihinden itibaren tutulan idari tahkikat tutanakları, gönderilen ecrimisil ihbarnameleri, ödeme evrakları ve benzeri tüm kayıtların istenmesi, tanık deliline dayanan tarafların tanıklarının 6100 sayılı HMK"nin 243 ve 244. maddeleri hükmü uyarınca (HUMK m.258, 259) keşif yerinde hazır bulunmak üzere davetiye ile çağırılmak suretiyle mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte maddi vakıalara göre dinlenilmeleri, üstün zilyetliğin kimde olduğunun kendilerinden ayrıntılı olarak sorularak belirlenmesi, beyanları arasında aykırılık çıktığı takdirde usulüne uygun olarak çelişkinin giderilmesine çalışması, davalının kullanımında olduğu iddia edilen kısmın ödendiği belirtilen ecrimisiller kapsamında kalıp kalmadığının tespit edilmesi, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yargılama sırasında ..."in vefat ettiği, mirasçılarına yapılan tebligata rağmen davaya devam etmedikleri ve mirasçılar yönünden dosya işlemden kaldırıldığı için vekilin vekalet görevi de sonlanmış olduğundan davacı ... yönünden dilekçenin reddine, davacı ..."nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.12.2018 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılmamaktayım.