Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalıya kullandırılan kredi kartından kaynaklanan borcun ödenmemesi sebebi ile başlatılan ilamsız takibin davalının itirazı ile durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20"den az olmamak üzerine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nun 44/2. maddesi uyarınca kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamillerine açılacak davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olmadığının açık olduğu, bu maddede 1086 sayılı HUMK"un 447/2. maddesi uyarınca 6100 sayılı HMK"ya atıf yapıldığı, Türk Ticaret Kanunu"na bir atıf yapılmasına göre, 01.10.2011 tarihinden önce açılan davalarda dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu, bu tarihten sonra açılacak davalarda ise değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kredi kartı kullanımından kaynaklanan borcun tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/1-k maddesinde ""tüketici"" ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesinde ise ""tüketici işlemi"" mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir. Yine anılan Yasanın 73/1. maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer Kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemelere göre, dava tarihi itibariyle tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.