11. Hukuk Dairesi 2019/2193 E. , 2020/429 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/11/2016 tarih ve 2015/214 E- 2016/375 K.sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 01/03/2019 tarih ve 2018/829 E- 2019/202 K.sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2014/20766 sayılı "SULTAN" ibaresinin marka olarak tescili için TPMK"ya başvuruda bulunduğunu, "Sultan Deri", "Sultan Home" ve "Sultan"s" ibareli markalarla benzer olduğundan bahisle 556 sayılı KHK’nin 7/1-b bendi uyarınca başvuru kapsamındaki bir kısım emtiaların reddine karar verildiğini, bu ret kararına itirazda bulunduklarını ve itirazlarının da YİDK tarafından reddedildiğini, oysa markaların tescil edilebilirliklerinin değerlendirilmesinde markalar bütün olarak değerlendirildiğinde ayırtedilemeyecek derecede benzer olmadıklarının görüldüğünü, alıcıların ayırtedebileceği derecede farklılığın sağlanmış olduğundan markaların karıştırılmalarının söz konusu olmadığını, görünümleri, yazılışları ve okunuşları itibari ile de farklılık taşıyan tescilli SULTAN ibaresini içeren markaların müvekkilinin marka ibaresi ile iltibas oluşturmayacağını ileri sürerek, TPMK YİDK"nın 24.03.2015 tarihli ve 2015/M-1508 sayılı kararının iptaline ve başvurunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu marka ile redde mesnet gösterilen 2008/30324 sayılı "Sultanhome" markası arasında ayırtedilemeyecek kadar benzerlik bulunduğu, diğer taraftan 100196 sayılı "Sultan Deri" markası ve 2009/58562 sayılı "Sultan’s" ile ayırtedilemeyecek kadar bir benzerlik bulunmadığı, “Tahta, mum, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları” ve “Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar.” bakımından kısmen YİDK kararının iptali koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile TPMK YİDK"nun 24.03.2015 tarihli ve 2015/M-1508 sayılı kararının "tahta, mum, bal mumu, plastik veya alçıdan mamul, bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları" ve "dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar" yönünden kısmen iptaline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı kurum vekilinin istinaf başvurusu yönünden, redde mesnet 100196 sayılı "Sultan Deri" ve 2009/58562 sayılı "Sultan’s" ibareli markalar ile davacının başvuru konusu ibare arasında 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilemeyecek kadar bir benzerlik olmadığının tespit edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise, redde mesnet alınan 2008/30324 sayılı "Sultanhome" ibareli marka ile davacının başvuru konusunu oluşturan "SULTAN" ibareli markalarda kullanılan "Sultan" ibaresi ortak olmakla beraber, dava konusu markanın görünüş tarzı ile ilave kelimeler gözetildiğinde 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediği, başvuru konusu işaretin, redde mesnet markaya ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı, öte yandan 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik olgusunun dar yorumlanmasının gerektiği, markaların aynı işletmeye ait oldukları yönünde bir izlenimin doğup doğmayacağı ve bu kapsamda iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığının ise KHK"nın 8/1-b maddesi kapsamında yapılacak bir incelemede gözetileceği anlaşılmakla, iptali istenilen YİDK kararının yerinde olmadığı ayrıca markanın tescili işlemi idari nitelikte bir işlem olup kurul kararının kabulüne bağlı ve doğal bir sonucu olduğundan ve ayrı bir dava olarak değerlendirilemeyeceği gerekçeleriyle, davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kabulü ile TPMK YİDK"nın 24.03.2015 tarihli ve 2015/M-1508 sayılı kararının iptaline, davacı vekilinin markanın tescili yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.