18. Ceza Dairesi 2018/2527 E. , 2020/924 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Katılan sanık ... müdafisinin, henüz kendisine karar tebliği yapılmadan dosyaya sunduğu 13/01/2015 tarihli dilekçeyle temyiz talebinde bulunması ve kararda da temyiz süresinin katılan sanık vekiline yapılacak tebliğden itibaren başlayacağının bildirilmesi karşısında, temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilmiştir.
A) Sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen beraat kararının gerekçesine yönelik olmayan temyizde, sanığın hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ... müdafisinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B) Sanık ... hakkında ...’a, sanık ... hakkında ...’a yönelik hakaret eylemlerinden verilen beraat hükümlerinin temyizinin incelemesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-Sanık ... hakkındaki eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkındaki hükmün temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
A) Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Sanığın, katılan ...’a söylediği kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin, muhatabının onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
b) Kabule göre de;
b-1) TCK"nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin oluşabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, suçun işlendiği “site bahçesinin” vasfı tespit edilip, aleniyet ögesinin oluşup oluşmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadan eksik incelemeyle karar verilmesi,
b-2) TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken, anılan maddenin 1. fıkrasında yedi bend halinde sayılan hususlar, aynı Kanunun 3/1. maddesindeki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." biçimindeki yasal düzenleme ile dosya kapsamı birlikte değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilerek ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması zorunluluğuna uyulmayarak, adalet, hak ve nesafet kuralları ile “orantılılık” ilkesiyle bağdaşmayacak şekilde temel cezanın belirlenmesi,
b-3) Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir sabıkasının olmaması, 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması, suçtan doğan maddi bir zararın bulunmaması, manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi nedeniyle, CMK’nın 231/6-b maddesinde açıklanan "kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları" irdelenip sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeceği yönünde nasıl bir kanaate varıldığı açıklanmadan “sanığın benzer suçlardan sabıkası olması ile şikayetin devam etmesi” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b-4) 28/06/2014 tarih 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gözetilmeden, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafisi ile katılan ... vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.