21. Hukuk Dairesi 2016/9297 E. , 2017/10437 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı işverene ait işyerinde askerlik süresi hariç 01.07.1997 – 14.02.2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine sigorta başlanıcının 01.07.1979 olduğuna karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacı ve davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 07.01.1997 – 21.05.2004 ve 01.09.2005- 14.02.2007 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz çalıştığının tespiti ile sigorta başlangıç tarihinin 07.01.1997 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, kısmen kabulü ile, davacının sigortalılık başlangıcının, işe giriş bildirgesinin veriliş tarihi olan 22/05/2001 olmasına rağmen 18 yaşını ikmal ettiği 01/05/2002 tarihi olduğunun, davacının bu tarihten 14/02/2007 tarihine kadar (muvazzaf askerlik dönemi hariç) davalıya ait Eczane işyerinde, dönemin asgari ücreti ile sigortalı olarak çalıştığının tespitine; fazlaya ilişkin talebin, hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının ihtilaflı dönemde 22.05.2001- 05.06.2001 tarihleri arasında 15 gün davalı işyerinden sigotalı bildiriminin bulunduğu, 14.02.2007 tarihinde davalı işyerinde çalışmasının tekrar başladığı, davalı işverene ait ... Eczanesi ünvanlı işyerinin 01.11.1975 tarihinde kanun kapsamına alındığı, dönem bordrolarının gönderildiği, davacının 01.05.1984 doğumlu olup 21.05.2004- 21.08.2005 tarihleri arasında askerlik görevini yaptığı, davacı, davalı ve bordro tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.Somut olayda, davacının 18 yaşına kadar olan sürelerinin sigorta başlangıç tarihine esas alınması da prime esas gün sayısına dahil edilebileceği dikkate alınmaksızın 01.05.2002 tarihi öncesi yönünden red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; 22.05.2001- 01.05.2002 tarihleri arasında davacının davalı işyerinde kesintisiz çalıştığının tespitine karar vermek, 22.05.2001 tarihi öncesi yönünden ise; ihtilaflı dönemde kayıtlı bordo tanıklarını dinlemek, bordro tanklarının beyanı ile yetinilmediği durumda Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek davacının ihtilaflı dönemdeki çalışmasının başlama ve bitme tarihlerini, bu süreler içerisindeki çalışmasının kesintisiz olup olmadığını net bir şekilde belirlemek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de, davacının askerlik sürelerini hükümde göstermek yerine muvazzaf askerlik dönemi hariç denilmek suretiyle hüküm kurulması hatalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ..."ya iadesine
07.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.