22. Hukuk Dairesi 2018/2697 E. , 2018/10202 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih, esas ve karar numarası belirtilen kararının temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 25/09/2017 tarihli ve 2017/40026 esas, 2017/19060 karar sayılı ilamıyla BOZULMASINA karar verilmiştir.
Davalı vekilince Dairemiz kararının vekalet ücreti yönünden maddi hataya dayandığı gerekçesi ile ortadan kaldırılması istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin 25/09/2017 tarihli ve 2017/40026 esas, 2017/19060 karar sayılı bozma kararıyla, İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmiş, ancak kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine sehven hükmedilmemiştir. Anılan sebeple, vekalet ücreti yönünden maddi hataya dayandığı anlaşılan Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı veya geçerli bir nedene dayanmaksızın sona erdirildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğiyle işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin görevini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle geçerli sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin yazılı fesih bildirimi olmaksızın feshedildiği, işveren tarafından yapılan fesihte 4857 sayılı İş Kanunu"nun 19. maddesinde belirtilen kanuni koşullara uyulmadığı gerekçesiyle, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesidir.
4857 sayılı Kanun"un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
Somut olayda, davalı işverenin, aynı işkolunda fesih tarihi itibariyle çalışan işçi sayısı yirmialtı olup, otuz işçi şartı gerçekleşmemiştir. Bu nedenle, davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı açıktır. Davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü isabetsiz olmuştur.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-İş bu hükmün, Dairemizin 25/09/2017 tarihli ve 2017/40026 esas, 2017/19060 karar sayılı bozma kararının ortadan kaldırılması suretiyle tesis edildiği dikkate alınarak, 25/09/2017 tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 198,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-İş bu hükmün, Dairemizin 25/09/2017 tarihli ve 2017/40026 esas, 2017/19060 karar sayılı bozma kararının ortadan kaldırılması suretiyle tesis edildiği dikkate alınarak, 25/09/2017 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/05/2018 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.