Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3426
Karar No: 2018/9164
Karar Tarihi: 18.12.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/3426 Esas 2018/9164 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin karar, davalıların tebligatına ilişkin usulsüzlükler nedeniyle Daireye iade edildi. Kararda, tebligat yapılacak kişinin adres kayıt sistemine kaydedilmiş adresine doğrudan tebligat yapılmasının mümkün olmadığı, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine normal bir şekilde çıkarılması gerektiği belirtildi. Adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunun araştırma yaparak tebligatın kendisine ulaşması gerektiği ifade edildi. Adresin tespit edilememesi durumunda tebligat evrakının çıkaran mercie geri gönderilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, Tebligat Kanunu’nun 28. maddesi gereği, adresi meçhul olanlara tebligatın ilanen yapılacağı ifade edildi. Kanunun değiştirilmesiyle gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsendiği belirtilerek, kanunun 10/2 ve 21/2. maddelerinin farklı şekillerde yorumlanması sonucu muhatabın savunma hakkının kısıtlanması gerektiği ifade edildi. En son olarak, mahkemenin davalıların adres kayıt sistemindeki adreslerine belirtilen ilkelere uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği vurgulandı.
14. Hukuk Dairesi         2016/3426 E.  ,  2018/9164 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
    Tebligat Kanun"un 28. maddesi gereğince “Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir.”
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    Gerekçeli kararın, davalı ...’ne dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği adrese tebligat yapılmadan, davalı ...’a ise yurt dışı adresi olduğu halde bu adrese tebligat yapılmadan ilanen tebliğ edildiği ve usulüne uygun olmadığı; davalı ...’a daha önce usulüne uygun yapılmış tebligat olmadığı halde Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebliğat yapılmış olması; yine ...’ın adres kayıt sisteminde adresi olup olmadığı araştırılmaksızın mernis adresi olduğunun tespiti halinde bu adrese tebligat yapılması gerekirken doğrudan Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebliğatların usulüne uygun olmadığı, davalılar ... ve ...’ya gerekçeli karar tebligat evrakı, muhatabın bilinen en son adresine çıkarılarak, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip tebligatın buraya yapılacağı hükmü gözardı edilerek ilk seferde bu davalıların adres kayıt sistemindeki adreslerine Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre işlem yapılması usulüne uygun olmadığından, adı geçen davalıların adreslerine belirtilen ilkelere uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak ayrıca davalılara temyiz dilekçesinin tebliğ edilmediği anlaşılmakla davalılara temyiz dilekçesi de tebliğ edilerek yasal temyiz süresi beklenildikten sonra, temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 18.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi