6. Ceza Dairesi 2020/1208 E. , 2020/2418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun eleştirilerek esastan reddine
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/273 Esas, 2019/506 Karar sayılı ilamı ile nitelikli yağma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı, sanık ... ve savunmanı ile sanıklar ... ve ... savunmanlarının CMK"nin 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince duruşmasız yapılan inceleme sonucunda verilen 27.01.2020 gün ve 2020/46 Esas, 2020/222 Karar sayılı "Esastan red" kararı, sanık ... ile sanık... savunmanı tarafından usulüne uygun; sanıklar ... ve ... savunmanı tarafından eski hale getirme talepli; sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre, tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda; sanık ... hakkında duruşmasız; sanık ... hakkında duruşmalı olarak, temyiz dilekçelerinde ve duruşmada hukuka aykırı olduğu ileri sürülen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular, CMK"nin 288 ve 289. maddeleri kapsamında incelenip görüşüldü;
I- Sanık ... savunmanının eski hale getirme ve temyiz talebinin incelenmesinde;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 27.01.2020 tarihli, 2020/46 Esas, 2020/222 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün, sanık ... savunmanına usulüne uygun olarak 04.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği, sanık savunmanının 24.02.2020 tarihinde gönderdiği eski hale getirme talepli temyiz dilekçesinde “Hükme yönelik olarak 13.02.2020 tarihinde temyiz talebinde bulunduğunu, ancak UYAP sisteminde yaşanan aksaklık nedeniyle dilekçenin kaydedilmediğini” belirttiği, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Müdürlüğünün 02.03.2020 tarihli cevabi yazısında “Adı geçen savunmanın belirtilen tarihte yalnızca Bakırköy 16. İş Mahkemesinin 2018/742 sayılı dosyasına mazeret dilekçesi gönderdiği, bunun dışında herhangi bir evrak gönderimi yapmadığı”nın bildirildiği anlaşılmış olmakla; yasal koşulları bulunmayan eski hale getirme ve vaki temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 5271 sayılı CMK’nin 291/1 ve 298/1. maddeleri gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunmalar doğrultusunda yapılan değerlendirilmede;
15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Sanığa yükletilen dava konusu eylemin yasada öngörülen suç tipine uygun olarak nitelendirildiği,
İddiaya, savunmalara ve toplanıp karar yerinde gösterilen yeterli kanıtlara göre belirtilen suçun sanık tarafından işlendiği,
Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında ileri sürülen iddia, itiraz ve savunmaların incelenip tartışıldığı ve kanıtlara uygun olarak değerlendirildiği,
Yasal ve takdiri arttırıcı ve indirici nedenlerin gözetildiği,
Duruşma sonunda oluşan vicdani kanı ve uygulama maddeleri uyarınca, cezanın doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, sanık ... savunmanının temyiz dilekçesinde yer alan itirazları ve duruşmada ileri sürdüğü savunmaları yerinde görülmemiş olduğundan CMK"nin 302/1. maddesi gereğince reddiyle, duruşmalı incelemesi yapılan, usul ve kanuna uygun bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 27.01.2020 gün ve 2020/46 Esas, 2020/222 sayılı "Eleştirilerek esastan red" hükmünün isteme uygun olarak ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;
Sanık ...’in tüm savunmalarında; olay tarihinde Şanlıurfa’da olduğunu ve Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü nezdinde Adli Kontrol Çizelgesine imza attığını savunduğu, savunması üzerine Yerel Mahkeme tarafından dosya içerisine getirtilen Adli Kontrol Çizelgeleri ile sanıktan alınan ve resmi dairelerden toplanan imza örnekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, 10.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda karşılaştırması yapılan belgeler içerisinde 27.09.2017 tarihli müzekkere ekinde yer alan 02.12.2016- 09.01.2017 tarihleri arasında 11 adet imzayı havi Adli Kontrol Çizelgesi ve yine 24.08.2016- 23.01.2017 tarihleri arasında 3 sayfalık Adli Kontrol Çizelgesi bulunduğu, olay tarihini kapsayan her iki çizelgeden, 27.09.2017 tarihli müzekkere ekinde yer alan 02.12.2016- 09.01.2017 tarihleri arasında 11 adet imzayı havi Adli Kontrol Çizelgesinde olay tarihi olan 23.12.2016 gün saat 19.26’da atılmış olan imzanın sanık ...’in el mahsulü olduğu, 24.08.2016- 23.01.2017 tarihlerini havi 3 sayfalık Adli Kontrol Çizelgesinde ise olay tarihi olan 23.12.2016 gün saat 18.04’de atılmış olan imzanın sanık ...’e ait imzalarla benzerliğinin bulunmadığının belirtildiği, bilirkişi raporunda bahsi geçen 27.09.2017 tarihli müzekkere ile 02.12.2016- 09.01.2017 tarihleri arasında 11 adet imzayı havi Adli Kontrol Çizelgesinin dosya içerisinde bulunmadığı, yine Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden gönderilen 13.07.2017 tarihli yazı ve eki belgelere göre, sanık ...’ın akrabası ...’un cenazesine katılmak üzere izin talebinde bulunduğu ve sanığa iznin başlangıç tarihi: 21.12.2016 izinden döneceği tarih: 23.12.2016 yükümlülüğün başlama tarihi: 24.12.2016 olacak şekilde izin verildiğinin anlaşılması karşısında;
Öncelikle;
1- Dosya içerisinde bulunmayan 27.09.2017 tarihli müzekkere ile ekinde yer aldığı belirtilen 02.12.2016- 09.01.2017 tarihleri arasında 11 adet imzayı havi Adli Kontrol Çizelgesinin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine eklenmesi,
2- Aynı tarihleri kapsayan birden fazla Adli Kontrol Çizelgesi bulunma nedeni de araştırılmak suretiyle çizelgeler hakkındaki tereddütlerin giderilmesi,
3- Akrabasının ölümü nedeniyle olay tarihinde resmen izinli olan sanık ...’in bahsi geçen cenazeye katılıp katılmadığı ve olay tarihinde cenaze evinde olup olmadığının araştırılmasında sonra, kanıtların bir bütün halinde değerlendirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yetinilip, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması;
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, duruşmasız incelemesi yapılan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA ilişkin oybirliğiyle alınan karar, 01.07.2020 gününde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."nın katıldığı oturumda, sanık ve savunmanının yokluğunda açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.