14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3138 Karar No: 2018/9162 Karar Tarihi: 18.12.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3138 Esas 2018/9162 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, dava dışı bir paydaşın davalıya devrettiği taşınmazın diğer mirasçıların muvafakatiyle kendisi adına tesciline muvazaa iddiasıyla önalım hakkı kullanarak talep etmiştir. İlk mahkeme davacının iddiasını kabul etmiş, fakat istinaf sonucunda davacının aktif ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiştir. Yargıtay kararı, terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, davacının önalım hakkını kullandığı, elbirliği mülkiyeti devam ettiği sürece mirasçıların bağımsız payları ve tasarruf yetkileri bulunmadığı, kendi adlarına tescil talepli dava açma olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif taraf ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirtmiştir. Hüküm BOZULMUŞ, dosya yeniden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMİŞTİR. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu 640. maddesi ve 11.10.1982 tarihli 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.
14. Hukuk Dairesi 2018/3138 E. , 2018/9162 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi MAHKEMESİ : ... Anadolu 8. Asliye Hukuk
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.07.2015 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 13.07.2017 tarihli hükmün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin kabulüne, davanın husumetten reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.12.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Davacı vekili, murisi ... "ın paydaşı olduğu 195 ada 3 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşının payını davalıya satış yoluyla devrettiğini, diğer mirasçıların dava konusu payın davacı adına tesciline muvafakat ettiklerini, satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ileri sürerek, önalım nedeniyle payın adına tescilini istemiştir. Davalı vekili, davacının satıştan bilgisi bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince davacının muvazaa iddiası kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ... ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.07.2017 tarihli ve 2015/266 Esas, 2017/169 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacının davasının aktif ehliyet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesince terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, davacının murisi ... "ın hissesine dayalı olarak önalım hakkını kullandığı, elbirliği mülkiyeti devam ettiği sürece mirasçıların bağımsız payları ve tasarruf yetkileri bulunmadığı, kendi adlarına tescil talepli dava açma olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif taraf ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş ise de tapu kaydında paydaş olan muris ... "ın davacı dışındaki mirasçılarının Kadıköy 10. Noterliği 11926 yevmiye numaralı vekaletname ile davacı vekiline vekalet verdiği ve dava konusu payın ... mirasçısı davacı ... adına tesciline muvafakat verdiği anlaşılmıştır. Bu durumda muvazaanın da ispatlanamadığı gözetilerek davanın kabulü ile dava konusu 1/2 payın davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle Bölge Adliye Mahkemesince davanın aktif ehliyet yokluğundan reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK 371. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.630,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatrılanlara iadesine, 18.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.