11. Hukuk Dairesi 2016/974 E. , 2017/1983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/09/2015 tarih ve 2010/300-2015/389 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı banka görevlilerinin, müvekkiline ait çek karnesini ibraz edilen vekaletnameye dayalı olarak müvekkilinin oğlu ...’a teslim ettiklerini, ancak vekaletnamede adı geçenin çek karnesini teslim alma yetkisinin bulunmadığını, izinsiz kullanılan çek karnesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 41.396,00 TL’nin en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait çek karnesinin, ... Noterliği’nce tanzim edilen vekaletnameye istinaden oğlu ..." a teslim edildiğini, çek karnelerinin teslimi hususunda özel yetki aranmadığını, vekaletname ile yetki verildiğini, dava dışı olan ..." ın BK nu gereğince çek karnesini iade etme zorunluluğu olduğunu, bu hususta müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, davacı ile müvekkili arasında imzalanan çek taahhütnamesinin 5. maddesi uyarınca haksız şekilde elinden çıkan çekler nedeniyle ödemeden men talimatı vermesi gerekirken bu taahhüdü yerine getirmediğini, bedelleri takasbank aracılığı ile ödendiğinden dava konusu çeklerin imza incelemesini müvekkili bankanın yapamayacağını, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları, Adli Tıp Kurumu Raporları, benimsenen 20.05.2015 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı bankanın dava konusu vekaletnamede çek keşide etmek ve çek koçanının teslimine ilişkin açıkça yetki verilmiş olmamasına rağmen, yetkisiz kişiye çek defterini teslim ettiği davacının imzası ve çeklerde bulunan imzanın ilk bakışta bile fark edilecek şekilde farklı olmasına rağmen gerekli inceleme yapmayarak kusurlu davrandığı, sahte olan ve hamiline bedeli ödenmek zorunda kalınan çek tutarlarından davalı bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle , davanın kabulüne karar vermiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davalı Banka tarafından çek karnesinin hesap sahibi dışında yetkisiz kişiye usulsüz teslimi nedeniyle davacının zarara uğradığı iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Yukarıda belirtildiği şekilde mahkemece, davalı bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık davaya konu çekleri imzalayan dava dışı ..."ın ticari vekil mi yoksa ticari mümessil mi olduğu noktasındadır. BK"nun 453/2 (6098 sayılı TBK"nun 551/2) maddesine göre ticari vekil, açık yetki verilmedikçe kambiyo taahhütlerinde bulunamaz ise de, aynı yasanın 450/1 (6098 sayılı TBK"nın 548/1) maddesine göre ticari mümessil müessese sahibi hesabına kambiyo taahhütlerinde bulunmak yetkisini haizdir.
Dosyada bulunan 20.04.2006 tarih ve 3833 yevmiye numaralı vekaletname içeriği incelendiğinde davacı işletme sahibi ... tarafından dava dışı ...’a verilen vekaletnamede “ TC bankaları merkez ve şubelerinde her türlü hesaplardan dilediği zaman dilediği miktarlarda paralar çekmeye, ahzu kabza, sulh ve ibraya hesap miktarlarını öğrenmeye, faizlerini istemeye, hesap türlerini değiştirmeye, gerekirse vadelerini bozmaya, vadeli ve vadesiz olarak hesaplar açtırmaya, açılmış ve açılacak hesaplardan para çekmeye, ve yatırmaya, ilgili banka şubelerince bilcümle evrak ve vesaiki tanzim ve imzalamaya, yurtiçi ve yurtdışı havaleleri almaya hesaba aktarmaya, hesaplardan dilediği zaman çekmeye, ahzu kabza, sulh ve ibraya, düzenlenecek tüm evrak ve belgeleri adına imzalamaya, ....kargo ve ....kolileri almaya ....” şeklinde oldukça geniş yetkiler verildiği görülmüştür. Ayrıca dava dilekçesinde dava dışı ...’ın işletmeyi bil-fiil işlettiğinin belirtildiği ve dinlenen tanık anlatımlarının da aynı yönde olduğu, bu durumda mahkemece, vekaletname içeriği, davacının beyanları ve tanık anlatımlarına göre somut olayda çek karnesi kendisine teslim edilen ve çekleri imzalayanın ticari mümessil olduğunun ve bunun sonucu olarak kambiyo taahhüdünde bulunabileceğinin kabulü ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.