Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/289 Esas 2019/3332 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/289
Karar No: 2019/3332
Karar Tarihi: 09.05.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/289 Esas 2019/3332 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yukarıdaki mahkeme kararı, silahlı terör örgütüne üye olma suçu kapsamında verilmiş bir karardır. Temyiz edenin sıfatı, başvuru süresi, karar niteliği ve temyiz sebebi gibi kriterler incelenerek, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Kararda, örgüt üyeliğinin tespiti için önemli bir delil olan ByLock uygulamasının kullanımının teknik verilerle tespiti gerektiği vurgulanmış, ancak sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz delillere dayanılarak eksik araştırma yapıldığı için kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın bir derneğe bağış yapması örgütsel faaliyet olarak kabul edilmiştir. Bu nedenlerle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 314/2 maddesi (Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçu)
- 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi (Terörle Mücadele Kanunu)
- TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri (Yargılama Usulüne İlişkin Kanun Maddeleri)
- CMK'nın 217. maddesi (Durumun Gerektirdiği Belgelerin İbrazı)
- Anayasanın 38. maddesi (Cezaların Şahsiliği İlkesi)
- Türk Ceza Kanununun 20. maddesi (Cezaların Şahsiliği
16. Ceza Dairesi         2019/289 E.  ,  2019/3332 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil" olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutunun tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip, hükme esas alınan Mülkiye Müfettişliği tarafından hazırlanan raporda yer alan "(113) mahrem irtibatı olduğu" bilgisi de araştırılarak, buna ilişkin bilgi ve belgelerin de getirtilerek, CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra ve gerektiğinde 18.09.2016 tarihli ihbar kaydı konusunda da gerekli araştırma yapıldıktan sonra değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2) İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında "... Emniyet Genel Müdürlüğünce hazırlanan Bylock kullanıcıları listesinde sanığın kardeşinin de isminin olduğu..." şeklindeki kabulünün Anayasanın 38 ve Türk Ceza Kanununun 20"inci maddesinde belirtilen cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olduğu hususunun düşünülmemesi,
    3) Sanığın Kimse Yok Mu derneğine mesaj atarak bağış yapmasının örgütsel faaliyet olarak kabul edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, bozma nedeni, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tahliye talebinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.