16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/300 Karar No: 2019/3330 Karar Tarihi: 09.05.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/300 Esas 2019/3330 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum olduğu hüküm üzerine yapılan temyiz başvurusunu esastan reddetti. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olduğu ve vicdani kanının doğru şekilde oluştuğu belirlendi. Ancak, örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının infaz rejimine ilişkin olarak uygulama maddesi olarak yanlış bir kanun maddesi yazıldığından hüküm BOZULDU. Bu nedenle, hükümün düzeltilerek onanmasına, dosyanın İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ve kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verildi. Kanun maddeleri ise; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleridir.
16. Ceza Dairesi 2019/300 E. , 2019/3330 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6 maddesinin yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün altıncı fıkrasındaki “TCK’nın 58/9. maddesi delaletiyle 58/6 maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “TCK’nın 58/9. maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.