20. Hukuk Dairesi 2015/16837 E. , 2017/4556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, kadastro mahkemesinde açmış olduğu davada 857, 858 ve 859 nolu orman sınır noktaları arasında kalan P.II ve 932, 933 ve 929 nolu orman sınır noktaları arasında kalan P. III numaralı 2/B parsellerinin kısmen kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tesbitin iptali ile bu yerlerin 260 ada 1 numaralı orman parseline ilave edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir.
Mahkemece; davaya konu 857, 858 ve 859 nolu OTS"ler içinde kalan 271 ada 1 sayılı parsel ile 932, 933 ve 929 nolu OTS"ler arasında kalan 269 ada 1 sayılı 2/B parselleriyle ilgili olarak kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediği, yörede orman kadastrosu ve 2/B uygulamalarının 26/05/1999 tarihinde ilân edilerek kesinleştiği, bu nedenle davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olmadığı gerekçesi ile dava dilekçesinin görev nedeniyle reddi ile kadastro mahkemesinin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde istem halinde dosyanın .... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davaya konu olmayan .... Köyü 206 ada 1 sayılı parselin tesbitinin olağan usûllerle kesinleştirilmesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, davalı Hazine kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin sarf ettiği emek ve mesaisi gereğince takdiren 500.00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hükmün Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/10/2012 tarih ve 2012/2942 - 11438 sayılı kararı ile davanın niteliği gereği Hazine yasal hasım durumunda olduğundan Hazinenin temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Orman Yönetimi yönünden ise 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunun 331/2. maddesi hükmü gereğince mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesinin gerektiği açıklanıp hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Dava dosyası asliye hukuk mahkemesine aktarılmış; mahkemece, davanın Hazine yönünden kabulüyle .... köyü 269 ada 1 parsel sayılı 1574.45 m² ve 271 ada 1 parsel sayılı 7024.03 m2"lik taşınmazlara ilişkin tesbitin iptaliyle bitişiğindeki 260 ada 1 parsel sayılı Karakuz Devlet Ormanı ile birleştirilmek suretiyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, 206 ada 1 sayılı parselin davaya konu olmadığı ve evvelce bu parsel hakkında tesbitinin olağan usûllerle kesinleştirilmesine karar verilip kesinleştiğinden bu parsel tesbit malikleri olan davalı .... mirasçıları yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından çekişmeli yerlerin orman niteliğiyle Hazine adına tescillerinin doğru olmadığı; Orman Yönetimi tarafından davalılar .... mirasçıları hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddinin yerinde olmadığı; Hüseyin mirasçılarından .... ve ... tarafından çekişmeli yerlerin kendilerine ait tarım alanı olduğu ileri sürülerek temyiz edilmesi üzerine dairenin 12/06/2014 tarih ve 2014/3451-6399 sayılı ilamı ile Orman Yönetimi, .... ve Muharrem Başyiğitin temyiz itirazlarının reddine, Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve temyize konu taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan alanlar içinde kaldığı, orman dışına çıkarmaya ilişkin ilk yasal düzenlemenin 1961 Anayasasının 131. maddesindeki değişikliğe paralel olarak 04.07.1973 tarihinde yürürlüğe giren 1744 sayılı Kanun ile gerçekleştirildiği, 3402 sayılı Kanunun 18/2. maddesinde yer alan “Devlete kalan taşınmaz mallar tapuda kayıtlı olsun olmasın zilyetlikle kazanılamaz" hükmünün de gözetildiği; kaldı ki, .... mirasçıları tarafından çekişmeli yerlerle ilgili olarak açılmış bir dava ya da açılmış bulunan davaya yöntemince bir katılımın da bulunmadığı anlaşıldığından .... mirasçıları .... ve ..."in; .... köyü 206 ada 1 sayılı parselin temyize konu davanın kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından Orman Yönetiminin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Her ne kadar, mahkemece; davaya konu .... köyü 269 ada 1 ve 271 ada 1 sayılı parsellerin yöreye ait 1977 tarihli memleket haritasında yeşil alanda göründükleri, 1977 yılında orman olan yerlerin 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak yitirmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle orman sayılan yerlerden oldukları kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür.
Dava, çekişmeli yerlerin orman olduğu iddiasına dayalı tescil davası olup, 2/B uygulamasına itiraz davası değildir. Bu nedenle, 2/B uygulamasının yerindeliği araştırılıp tartışmaya açılamaz. Mahkemece; uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların kesinleşen 2/B uygulama alanında kaldıkları, kesinleşen orman sınırına tecavüzlerinin de bulunmadığı belirlendiğine göre davanın reddine karar verilmesi gereklidir. “ gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davacı ... Yönetimi ve .... mirasçıları .... ve ..."in .... köyünde yer alan 260 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları reddedildiğinden bu parsel yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının .... köyü 269 ada 1 parsel ve 271 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açmış olduğu davasının reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1997 yılında yapılıp 26/05/1999 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Daha sonra 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları yapılmıştır.
Dava, çekişmeli yerlerin orman olduğu iddiasına dayalı tescil davasıdır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.