19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/33959 Karar No: 2020/13694 Karar Tarihi: 03.11.2020
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33959 Esas 2020/13694 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesi, seyirden yasaklı kişinin kolluk kuvvetine müracaat etmemesi suçundan sanığı 1.240 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırdı. Ancak, Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemi sonucu Yargıtay'a giden dosyada, sanığın sorgusu yapılmadan verilen hükümün geçerli olmadığı ve tebliğ mazbatasında bu hususun yer alması gerektiği belirtildi. Ayrıca, sanığa önödeme teklifi yapılırken cezanın alt sınırı olan 500 Türk lirasının dikkate alınması ve tebligatın doğrudan MERNİS adresine yapılamayacağı vurgulandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği, bu gerekçelerle reddedildi. Kararda, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğinin Önlenmesine Dair Kanun'un 18/9, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 193/2 ve 195/1-a, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/1, 52/2 ve 75/1-a maddeleri açıklayıcı bir şekilde vurgulandı.
19. Ceza Dairesi 2019/33959 E. , 2020/13694 K.
"İçtihat Metni"
Seyirden yasaklı kişinin kanunda belirtilen şekilde kolluk kuvvetine müracaat etmemesi suçundan sanık ...’ün, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğinin Önlenmesine Dair Kanun’un 18/9 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.240,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2015 tarihli ve 2015/494 esas, 2015/585 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 11/10/2019 gün ve 94660652-105-61-12871-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/10/2019 gün ve 2019/100911 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; 1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193/2. maddesinde, “Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.” ve anılan Kanun"un 195/1. Maddesinde, "Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır." şeklinde belirtilen ayrık durumlar dışında, sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, sanık adına çıkartılan tebliğ mazbatasının anılan Kanun’un 195/1. maddesi uyarınca yokluğunda karar verilebileceği şeklinde şerh de içermesi gerektiği; sanık adına belirtilen şerhi içerir duruşma davetiyesinin sanığın doğrudan mernis adresine gönderilmesinin usulsüz olduğu ve yapılan tebligatın geçerli kabul edilemeyeceği gözetilmeden, sanık savunması alınmadan karar verilmesinde, 2-Her ne kadar sanığa her bir eylem karşılığı 500,00 Türk lirası için toplam 3.000,00 Türk lirası üzerinden önödeme teklifinde bulunulmuş ve sanık teklife uymamış ise de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75/1-a maddesi uyarınca yalnızca adlî para cezası öngörülen suçlarda cezanın alt sınırının ödenmesinin yeterli olacağı, somut olayda sanığın eyleminin zincirleme şekilde tek bir suç olduğu gözetildiğinde cezanın alt sınırı olan 500,00 Türk lirası üzerinden önödeme teklifi yapılması gerektiği gibi önödeme önerisine ilişkin davetiyenin de sanığın doğrudan mernis adresine gönderilmesinin usulsüz olduğu ve yapılan tebligatın geçerli kabul edilemeyeceği gözetilmeden yargılamaya devamla karar verilmesinde, İsabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığa 6222 sayılı Kanuna muhalefet etmekten verilen netice 1240 TL adli para cezası miktarı itibariyle kesin nitelikte ise de aynı hükümde, sanık hakkında, 6222 sayılı Kanun"un 18. maddesi uyarınca, 1 yıl süre ile güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklama kararı da verildiğinden, hüküm kesinlik kapsamı ve sınırının dışında olup, temyiz yasa yoluna tabi bulunduğu, ancak sanığa hükmün kesin olduğu tebliğ edilerek kanun yoluna başvurma hakkı konusunda yanıltıldığı, bu haliyle kanun yararına bozma istemine konu kararın kesinleşmediği ve kanun yararına bozma istemine konusu yapılamayacağı anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 03/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.