Esas No: 2021/562
Karar No: 2022/173
Karar Tarihi: 15.03.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/562 Esas 2022/173 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/562 Esas
KARAR NO : 2022/173
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
DAVA :
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 27/08/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; 08.03.2019 tarihinde --- karıştığı trafik kazası sonucu hasar bedelinin--- plakalı aracın sigortacısı olan davalı şirketçe ödendiği ---sürücüsü olan müteveffa --- kaza sırasında alkollü olduğu gerekçesi ile ödenen hasar bedelinin işlemiş faiziyle birlikte ------ mirasçıları olan müvekkillerimden rücuen tahsili talebiyle,---- ilamsız icra takibi başlatıldığını, kazanın meydana gelmesinde müteveffa--- kusurunun olmadığını, davalı/alacaklının müvekkillerden rücuen alacak talep etme hakkının bulunmadığını, müvekkillerin icra takibine konu borçtan dolayı davalı sigorta şirketine borçlu olmadıklarının tespitine, icra takibinin iptalini, davalının %20'den az olmamak üzere davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 15/03/2022 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 14/10/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: söz konusu trafik kazası neticesinde karşı araçta hasar meydana geldiğini, ilgili hasarın tazmini talep edildiğini, işbu talebin karşılanması amacıyla öncelikle ekspertiz raporunu, işbu rapor gereğince aracın trafikten çekilmesi uygun ---- araç üzerinde ---- yapıldığını, bu nedenle aracın piyasa rayiç bedeli olan -----bedeli olan 10.555,00 TL düşüldükten sonra ulaşılan 17.445,00 TL dava dışı araç malikine 18/06/2019 tarihinde ödendiğini, aynı zamanda kazanın meydana geldiği yol üzerinde zarar verilen ekipmanların zararlarının karşılanması amacıyla ---- gereğince müvekkil şirket tarafından kuruma ---- hasar tazminatı ödendiğini, yapılan ödemenin akabinde sigortalı araç sürücüsü müteveffa --- kusurlu olarak ilgili kazaya karıştığı ve kaza sırasında alkollü olduğu anlaşıldığından müvekkil şirket tarafından dava dışı üçüncü kişilere yapılan ödemelerin müvekkil şirkete ödenmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağının --- tarihli rücu yazıları ile davalıya ihtaren bildirildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığından alacağın tahsili amacıyla--- ile icra takibine girişildiğini, işbu takibe de davacı taraflarca itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili --- duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde--- meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi --- ağır kusurlu olup olmadığı, kazanın--- etkisiyle meydana gelip gelmediği, bu kapsamda davalının hasar tazminatı olarak ödediği bedeli davacılardan talep edip edemeyeceği, davacıların davalıya borcu bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, trafik kazasından kaynaklı sigortacının sigortalının murisleri aleyhine başlattığı icra takibinden dolayı açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 72/1. Maddesindeki " Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen ---- dosyasında; davalı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davacı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ---ve hasar dosyası incelendiğinde; poliçenin --- tarihleri arasında geçerli olduğu,---- plakalı araç olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti 09/02/2022 tarihli raporunda özetle; hususlar --- kazasında; davalının başlattığı takibe dayanak akde aykırılık iddiasına konu--- ettirenin --- göre, davalı takip alacaklıs'nın ancak sigortalısına (kendi akidine )rücu edebileceğini, araç sürücüsüne husumet düşmediğini, bu nedenle tüm ihtimaller bakımından --- mirasçılarına takipte husumet düşmediğini, menfi tespit istemine konu işbu davanın davacıların takipte borçlu sıfatı düşmediğine yönelik öncelikle husumet sorunun yönünden işaret edilen durum saklı kalmak kaydıyla yapılan incelemede;--- plakalı aracın sürücüsü---%100 oranında kusurlu olduğunu---- plakalı aracın sürücüsü ---------- kusursuz olduğunu----- --- raporuna göre alkolsüz olduğunu, kazanın alkole/münhasıran alkole bağlı olarak meydana gelmediğini, --- alkollü olduğunu, alkol etkisiyle güvenli araç sürüş yeteneğini kaybetmiş olduğunun söylenemeyeceğini, kazanın alkole/ münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiğinin söylenemeyeceğini, --- hasarı nedeniyle meydana gelen zararın--- olduğunu,--- meydana gelen onarım zararının --- olduğunu, tüm delillerin takdiri hukuki değerlendirmenin tamamının Mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacılar tarafından davalının murislerinin kullandığı -- olduğu, aracın ---- tarihinde yapmış olduğu kaza nedeniyle sigortacının 3.kişilere ödediği tazminatın kendilerinden rücuen tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, rücu şartlarının oluşmadığı iddiası ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalının müteveffanın kaza sırasında alkollü olduğu ve kazaya ağır kusuruyla sebebiyet verdiği, bu nedenle rücu koşullarının oluştuğu iddiası ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava; sigortacının sigortalısının mirasçıları aleyhine 3.kişilerin zararı için ödediği tazminatın rücusu için başlattığı icra takibinden dolayı mirasçıların borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (------ sayılı ilamları).
Eldeki uyuşmazlıkta yerleşik Yargıtay içtihatları gereği makine mühendisi, nitelikli hesap uzmanı ve nöroloji uzmanı heyetten kazanın salt alkol etkisiyle meydana gelip gelmediği hususunda rapor alınmış ve bilirkişi heyeti kazanın salt alkol etkisiyle meydana gelmediği yönünde görüş mütalaa ettiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça müteveffanın alkollü olmasının kazaya münhasıran etkili olduğu, bilirkişi raporunun hatalı hazırlandığı iddiası ile yeni bir heyetten rapor alınması talep edilmiş ise de; dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporunun niteliği göz önüne alınarak yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Öte yandan sigortacı rücu istemini ancak sigorta sözleşmesine dayalı olarak sigortalısına yöneltebilecektir. Eldeki --- plakalı aracın sürücüsü davacıları---- aracın işleteni ve davalının sigortalısı dava dışı--- Davacıların murisi ile davalı arasında sigorta sözleşmesi bulunmamakta, bu nedenle davalı tarafından dava dışı 3.kişilere ödenen tazminatın davacıların murisi sürücüden rücuen tahsiline imkan bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamından; yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda davacıların murisinin sigortalı olmaması ve kazaya salt alkol etkisiyle sebebiyet vermediği gibi kazanın meydana gelmesinde mevzuatın aradığı ağır kusur şartının da gerçekleşmediği kanaatine varılarak davanın davacılara rücu imkanının bulunmadığı, bu nedenle davacıların davalıya --- dosyasından dolayı borçlu olmadıkları, davacılar tarafından kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de; davalının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığı, davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle davalının icra inkar tazminatı talebinin şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacıların davalıya ---- sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, ---sayılı takip dosyasının iptaline,
3-Davacı tarafın kötüniyet tazminatı isteminin yasal şartları oluşmadığından reddine,
4-Davalı tarafın icra inkar tazminatı isteminin yasal şartları oluşmadığından reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.422,86 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 355,72 TL'nin mahsubu ile bakiye 1.067,14 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde ---hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 305,10 TL posta ve tebligat gideri ile davanın başında peşin harç olarak yatırılan 355,72 TL olmak üzere toplam 4.653,59 TL'nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenen 1.360,00 TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK'nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.