Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5375
Karar No: 2018/2861
Karar Tarihi: 24.04.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/5375 Esas 2018/2861 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2017/5375 E.  ,  2018/2861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Arazi Kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 674 parsel sayılı 13.675,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek zeytinlik vasfı ile ... adına tespit ve 12.02.1973 tarihinde tescil edilmiştir. Diğer taraftan 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında 692 ada 1 parsel sayılı 12.215,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, ... tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca ... sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak çamlık vasfıyla, 692 ada 2 parsel sayılı 4.370,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın ise, ... tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca ... sınırları dışına çıkarıldığı ve 1990 yılından itibaren...’in kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak zeytinlik vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., 674 parsel sayılı taşınmazın 1971 yılından itibaren kullanımında bulunduğunu, 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında taşınmazın birden fazla parsele ayrılarak sınırlarının değiştirildiğini ve tamamında lehine kullanıcı şerhi verilmesi gerekirken bir bölümü üzerinde adına kullanıcı şerhi verildiğini ileri sürerek taşınmazın tamamında lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 3402 sayılı ... Kanunu’nun 12/3 maddesinde öngörülen hak düşürücü süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Çekişmeli 674 parsel sayılı taşınmazın tespitinin kesinleştiği 12.02.1973 tarihi ile davanın açıldığı tarih olan 28.04.2014 tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur. Ne var ki; mahallinde keşif yapılarak davacının iddiasına konu taşınmaz net olarak belirlenmediği gibi Dairemizin geri çevirme kararı üzerine dosya arasına ibraz edilen ... Müdürlüğü’nün 14.08.2017 tarihli yazısı ve eki belgeler ile dosya içerisinde bulunan diğer belgelerden 2010 yılında 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile getirilen Ek-4. maddesi kapsamında bölgede yapılan kullanım kadastrosu sırasında 674 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının 692 ada 1 ve 2 parsel numaralı taşınmazlar içerisinde kullanım kadastrosuna konu edildiği ve bu şekilde mükerrer ... yapıldığı izlenimi uyanmaktadır. Hal böyle olunca, doğru sonuca varabilmek için, mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi hazır olduğu halde keşif yapılmalı, davacının adına kullanım şerhi verilmesini talep ettiği taşınmaz net olarak belirlenmeli, 674 parsel sayılı taşınmaza ait tesis ... paftası ile 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosuna ait pafta fen bilirkişi marifetiyle çakıştırılarak 674 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü ile kullanım kadastrosu sonucu oluşan 692 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmaz bölümlerinin çakışıp çakışmadığı belirlenmeli, çakışan kısım bulunması halinde mükerrer olan kısımda yapılan kullanım kadastrosunun yok hükmünde olduğu göz önünde bulundurulmalı, davacının iddiasına konu kısımların mükerrerlik oluşturmayacak şekilde adına kullanım şerhi verilmeyen 692 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerinde kaldığının anlaşılması halinde iddia ve savunma çerçevesinde taşınmazın tespitinden önce kullanıcı olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmeli, davacının iddiasına konu kısmın kullanım kadastrosu yapılmayan, bir diğer ifade ile 674 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kaldığının anlaşılması halinde ise hak düşürücü süre nedeniyle ret kararı verilmesi gerektiği düşünülmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile; hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi