12. Ceza Dairesi Esas No: 2017/7629 Karar No: 2019/3144 Karar Tarihi: 06.03.2019
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/7629 Esas 2019/3144 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle yaralama suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve TCK'nın 89/1, 89/2-b, 62, 52, 52/4, 53/6 maddeleri gereğince mahkum edilmiştir. Sanığın sevk ve idaresindeki otomobili ile seyrine göre kırmızı ışık yanmasına rağmen kavşağı geçmek isterken diğer araç sürücüsünün idaresindeki otomobil ile çarpışması sonucu yaralama olayı gerçekleşmiştir. Temyiz istemi reddedilmiş olsa da, yapılan yargılamayı eksik inceleme sonucu alındığına yönelik süre tutum dilekçesi verdiği anlaşılan sanığın temyiz itirazları reddedilmemiştir. Ancak, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesi (b) bendinde yer alan \"suçun işlenmesinde kullanılan araçlar\" gerekçesine dayanılamayacağı belirtilmiştir. Kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hüküm, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMUŞTUR. Ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen konuda, hükmün birinci bendinde yer alan \"suçun işlenmesinde kullanılan araç” ibaresi çıkarılarak düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri: TCK'nın 89/1, 89/2-b, 62, 52, 52/4, 53/6, 61/1-b; 5320 sayılı Kanunun 8
12. Ceza Dairesi 2017/7629 E. , 2019/3144 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b, 62, 52, 52/4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi sebebiyle, hükmün temyizinin mümkün olması karşısında, hükmün kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle tebliğnamedeki temyiz isteminin reddini isteyen görüşe iştirak edilmemiştir. Olay günü sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile, dönel kavşak içerisinde seyrine göre kırmızı ışık yanmasına rağmen kavşağı geçmek isterken kullandığı aracın sağ yan kısmına, seyrine göre sağından seyir halinde olan diğer araç sürücüsünün idaresindeki otomobilin ön kısmıyla çarpışmaları sonucu meydana gelen olayda, bilinçli taksir koşullarının bulunduğunun ve sanık hakkında TCK"nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi; yine olay nedeniyle katılanın hayat fonksiyonlarına orta ve 2. derece etkili kırık meydana gelecek şekilde yaralanması yanında, 30.10.2014 tarihli adli tıp raporunda; şahsın yaralanmasının duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması veya yitirilmesi niteliğinde olup olmadığı ve yüzde sabit ize veya yüzünün şekil değişikliğine neden olup olmadığı hususlarının belirlenebilmesi için olay tarihinden altı ay sonra tekrar değerlendirilmesinin uygun olacağının belirtilmesine rağmen, bu hususa ilişkin kesin rapor alınması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, kararın eksik inceleme sonucu alındığına yönelik süre tutum dilekçesi verdiği anlaşılan sanığın temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (b) bendinde yer alan ""suçun işlenmesinde kullanılan araçlar"" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi; Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün birinci bendinde yer alan "suçun işlenmesinde kullanılan araç” ibaresinin çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.