Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1099
Karar No: 2019/12168
Karar Tarihi: 18.12.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1099 Esas 2019/12168 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1099 E.  ,  2019/12168 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı ..."nün davacıya borçlu olup, düzenleme tarihi 09.02.2009 vade tarihi 16.02.2010 olan 2.000,00 TL bedelli bono imzaladığını, bu bonodan ayrı olarak düzenleme tarihi 12.11.2010 olan, vade tarihleri ise 26.01.2011, 26.02.2012, 26.03.2011, 26.04.2011, 26.05.2011, 26.06.2011, 26.07.2011 ve 26.08.2011 olan 1.500,00 TL"lik 8 adet senet ile 26.09.2011 olan 2.000,00 TL bedelli senet ile toplam 16.000,00 TL ödemeye borçlandığını, davalının davacıya olan borcunu ödememesi sebebiyle Antalya 11. İcra Müdürlüğü"nün 2011/1846 sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalının sırf alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla hareket ederek ... mah. 12074 ada 3 parseldeki hissesinin tamamını 3.000,00 TL bedelle ve ... mah. 12074 ada 4 parseldeki hissenin tamamını ise 20.000,00 TL bedelle 09.04.2010 tarihinde ..."ye sattığını, davalıların baba bir kardeş olduklarını ileri sürerek tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili, dosyaya sunduğu ıslah dilekçesi ile davalı ..."nün de taşınmazı dava dışı ..."e satarak elinden çıkardığını, bu kişinin de 23.02.2011 tarihinde aynı taşınmazları ..."a sattığını, takip dosyasında alacak miktarlarının da 16.000,00 TL olduğunu ileri sürerek miktarı, bu miktara yükselttiklerini ve tazminata dönüştürdüklerini belirtmiştir.
    Davalılar vekili, davalıların davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, taşınmazların devir işleminin borcun doğumundan önce bir tarih olduğunu, ortada herhangi bir mal kaçırma işlemi bulunmadığını iddia ederek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davanın kabulüne, davacı davasını tazminat davasına dönüştürmesi nedeniyle taşınmazdaki hisseleri elinden çıkaran davalı ...’ den 16.000,00 TL’nin tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res"en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz.
    Somut olayda, dava konusu tasarrufların, takip konusu borç olan 12.11.2010 tanzim tarihli 9 adet senetten (09.02.2009 tarihli 2.000 TL bedelli senet hariç) önce yapıldığı görülmektedir. Uygulamada alacak- borç ilişkisi çok daha önce başlamasına rağmen alacak için düzenlenen bono veya çek gibi kıymetli evraka sonraki tarihlerin atıldığı sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle borcun doğumunun takip dayanağı senetlerin tanzim tarihinden önce gerçekleştiği hususu ile ilgili mahkemece alacaklıya bu konuda kanıt sunma olanağı verilmeli, gerekirse davacı alacaklı ile borçlu isticvap edilmeli, senedin düzenlenmesine neden olan temel ilişki sorulmalı ve borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalıdır.
    Mahkemece tüm bu maddi hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 18/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi