16. Hukuk Dairesi 2015/20001 E. , 2018/2856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sonucu ...Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 10, 11, 107 ada 4, 21, 24, 113 ada 12, 14, 31, 115 ada 27, 119 ada 4, 124 ada 13, 125 ada 10, 11, 126 ada 13, 127 ada 4, 8, 10, 130 ada 9 parsel sayılı 5.931.71, 5.197.00, 6.126.88, 10.508.51, 10.700.70, 4.949.15, 4.052.43, 7.830.39, 1.292.84, 9.980.76, 1.862.31, 8.242.65, 1.129.57, 8.052.19, 10.993.56, 9.738.13, 1.076,50 ve 3253,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 104 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydı, ifraz ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sırasıyla ... ve ... adlarına, 107 ada 4, 115 ada 27 (geldisi 115 ada 6 parsel), 124 ada 13, 125 ada 11, 126 ada 13 ve 127 ada 10 (geldisi 127 ada 7 parsel) parsel sayılı taşınmazlar vergi kaydı, taksim, ifraz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 107 ada 21, 24, 113 ada 14, 31, 130 ada 9 parsel sayılı taşınmazlar vergi kaydı, taksim, ifraz, satın alma, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 113 ada 12 ve 119 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, satın alma, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 127 ada 8 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, satın alma, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve 125 ada 10 ve 127 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar ise vergi kaydı, satın alma, hibe, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş, bu taşınmazlardan 104 ada 10 ve 11 parseller dışındaki taşınmazların 1/8 payları hükmen ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yolu ile gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 107 ada 4, 21, 24, 113 ada 12, 14, 31, 115 ada 27, 119 ada 4, 124 ada 13, 125 ada 10, 11, 126 ada 13, 127 ada 4, 8, 10, 130 ada 9 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın reddine, 104 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın ise kabulüne, 104 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının davacı ...’nin miras bırakanı ...’den gelen miras payı oranında iptali ile bu hissenin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı ... vekili’nin 107 ada 21, 24, 113 ada 12, 14, 31, 119 ada 4, 125 ada 10, 127 ada 4, 8 ve 130 ada 9 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, ... Mahkemesi’nin 1999/21 Esas, 2010/128 Karar sayılı kararının kesin hüküm niteliğinde bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların murisi ...’den kaldığını ve terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek ...’den annesi ...’ye ondan da kendisine intikal eden miras payına yönelik olarak dava açmıştır. Çekişmeli taşınmazların tapu kayıt malikleri olan ..., ..., ... ve ... babaları ... halen hayatta olduğundan muris ... terekesine karşı 3. kişi durumundadır. Terekeye dahil bir taşınmaz için bir mirasçı diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilir ise de; 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açamaz. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK"nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Bu halde mirasçılardan birisinin kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile esastan ret kararı verilmesi isabetsiz ise de; verilen ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan 107 ada 21, 24, 113 ada 12, 14, 31, 119 ada 4, 125 ada 10, 127 ada 4, 8 ve 130 ada 9 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Davalılar ... ve ... vekili’nin 104 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisleri...’den kaldığı ve ... terekesi’nin taksim edilmediği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun düşmediği gibi usul ve yasaya da aykırıdır. Dava, terekeye dahil olduğu iddia olunan taşınmazdaki miras payına yönelik olarak açılmış tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı ..., muris ...’in kızı, davalılar ise ...’in oğlu ...’nin çocuklarıdır. ... sağ olup davalılar ... terekesine göre üçüncü kişi konumundadırlar. Yukarıda da değinildiği üzere davacı, iştirak (elbirliği) halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan ... terekesine dahil olduğunu iddia ettiği taşınmazlara ilişkin miras payı oranında adına tapu iptal ve tescil istemini diğer mirasçılar aleyhine açabilir ise de; terekeye karşı üçüncü kişi durumundaki kişiler aleyhine miras payına yönelik olarak dava açamaz. Hal böyle olunca davanın açıklanan nedenle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile 104 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlara yönelik hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine,
3- Davacı ... vekili’nin 107 ada 4, 115 ada 27, 124 ada 13, 125 ada 11, 126 ada 13 ve 127 ada 10 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince, Mahkemece, ... Mahkemesi’nin 1999/21 Esas, 2010/128 Karar sayılı kararının kesin hüküm niteliğinde bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 303/1. maddesi gereğince “Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” Mahkemenin kesin hüküm saydığı ... Mahkemesi’nin 1999/21 Esas, 2010/128 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; dava ve temyize konu 107 ada 4, 115 ada 27 (geldisi 115 ada 6 parsel), 124 ada 13, 125 ada 11, 126 ada 13 ve 127 ada 10 (geldisi 127 ada 7) parsel sayılı taşınmazların ... tespitine karşı davacı ... tarafından taşınmazların tespit maliki olan kardeşi ...’ye karşı, taşınmazların müşterek murisleri ...’den kaldığı ve muris terekesinin taksim edilmediği iddiası ile ...’den gelen miras payına yönelik dava açıldığı, yargılama sonunda ise dava kabul edilerek davacının ...’den gelen miras payının adına tesciline karar verildiği ve bu kararın 21.6.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Temyize konu dosyada ise; davacı ..., yine aynı parseller halkkında ...’ye husumet yönelterek önceki tarihli dava dosyasının açıldığı tarihte annesi ve aynı zamanda ...’nin eşi olan ...’nin hayatta olduğunu, dolayısı ile dava dilekçesinde de muris ...’den annesine intikal eden paydan kendisine düşen paya yönelik bir talepleri olmadığı gibi sözü edilen dava dosyasının yargılaması sırasında annesi ...’nin ölümü üzerine de bir taleplerinin bulunmadığını ve mahkemece de muris ...’den annesine intikal eden paydan gelen hakkına yönelik bir hüküm kurulmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazlarda müşterek muris ...’den annesi ...’ye düşen paydan kendi hissesinin adına tescilini talep etmiştir. Kural olarak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre sonuçlandırılır... Mahkemesi’nin 1999/21 Esas, 2010/128 Karar dosyasının açıldığı tarihte ... ... sağ olup; ...’den henüz kendisine intikal eden pay bulunmadığı gibi, bilahare yargılama sırasında ölümü üzerine de davacı ... tarafından bu paya (...’den ...’ye ondan da davacı ...’ye intikal edecek paya) yönelik bir talep ya da dava bulunmadığına göre çekişmeli taşınmazlardaki ...’den ... ye, bu kişiden davacı ...’ye intikal edecek miras payının sözü edilen dosyada dava konusu edildiğinden söz edilemez. Dolayısıyla her iki davanın tarafları ve sebebi aynı olmakla birlikte, konularının farklı olduğu, bir diğer ifade ile önceki tarihli davanın davacı ...’nin babasından doğrudan kendisine intikal edecek paya ilişkin olduğu, eldeki davanın ise davacının babası ...’den eşi olan ...’ye ondan da davacıya intikal edecek paya ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; mahkemece; işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile 107 ada 4, 115 ada 27, 124 ada 13, 125 ada 11, 126 ada 13 ve 127 ada 10 parsel sayılı taşınmazlara yönelik hükmün BOZULMASINA, 24.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.